Bu sana yardıma ihtiyacın olduğunda insanların seni kurtarmak için geleceğini gösterdi. | Open Subtitles | يبيّن لك الأمر ، أنه عندما تحتاج إليه الناس سوف تهبّ للمساعدة |
İhtiyacın olduğunda yanında yoksa, kanalı değiştirmen yeter. | Open Subtitles | عندما تحتاجه ولا تتذكره, غني لحنا جديدا. |
Ama hey, 10 yıI içerisinde başka bir krediye ihtiyacın olduğunda tekrar buluşalım. | Open Subtitles | لكن اسمعي دعينا نتواصل مجدداً بعد 10 سنوات عندما تحتاجين الى قرض آخر |
Böylece yardım etme şansım olacak. Bana ihtiyacın olduğunda yanında olacağım. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، سأتمكن من تقديم المساعدة لك سأكون هنـا عندما تحتاجني |
Hayır. Çakmak bende kalacak. İhtiyacın olduğunda benden isteyeceksin. | Open Subtitles | أناأحتفظبالولاعة، و عندما تحتاجها تأت لي |
Tanrı biliyor ki, ihtiyacın olduğunda senin için sevgim yoktu, bunu biliyorum. | Open Subtitles | الرب شاهدٌ عليّ، أنني لم أحبكّ عندما احتجت إلىى حبي، أعلم ذلك |
İstediğin kadar kapıyı kilitleyebilirsin ihtiyacın olduğunda her zaman bir kapı daha olacak. | Open Subtitles | تغلق العديد من الأبواب كما تشاء هنالك دائما باب لفيلورى عندما تحتاج واحد |
Boynuma bir ip bağlasana. İhtiyacın olduğunda çekersen gelirim. | Open Subtitles | لماذا لا تضع حبلاً حول رقبتى وتجذبه عندما تحتاج إلىّ |
İhtiyacın olduğunda kameralar olmazki. | Open Subtitles | أين آلة تصوير الفيديو النقالة عندما تحتاج واحدة ؟ |
Neden ihtiyacın olduğunda, asla iyi bir sodyum hidroksit bulamazsın ki? | Open Subtitles | لماذا لا تجد هيدروكسيد الصوديوم الجيد عندما تحتاجه ؟ |
İhtiyacın olduğunda gözetim memuru bulamazsın. | Open Subtitles | لايوجد مراقب ابداً عندما تحتاجه |
Bazen yapabileceğin en yetişkince şey, yardıma ihtiyacın olduğunda başkasından yardım istemektir. | Open Subtitles | أحياناً أكثر الأمور رشداً هو طلب المساعدة عندما تحتاجين إليها |
Yeni kuralımız: bişeye ihtiyacın olduğunda,ben alıyorum. | Open Subtitles | المرة التالية عندما تحتاجين شيئا ً من المتجر أنا سأحضره |
Uzun zamandır birlikteyiz. Bana ihtiyacın olduğunda, seni hiç yarı yolda bırakmayacağım. | Open Subtitles | كنا معاً لوقت طويل، لن أتخلى عنك أبداً عندما تحتاجني |
Hep yanında olacağım bana ihtiyacın olduğunda, dikişlerini atmak için. | Open Subtitles | سأكون متواجدة دائماً عندما تحتاجني فعلاً لأضمدك. |
İhtiyacın olduğunda "buradasınız" haritalarından biri olmaz. | Open Subtitles | لا تجد أبدًا خرائط إرشادية عندما تحتاجها. |
İhtiyacın olduğunda adamlarımı gönderdim. Yoksa burayı ele geçiremezdin. | Open Subtitles | عندما احتجت القناصة ارسلتهم ومن غيرهم كنت ستخسرين مدينة الحديد |
Bruce, oksijene ihtiyacın olduğunda, sahnenin sağ tarafında. | Open Subtitles | بروس. عندما كنت بحاجة إلى أوكسزجين. على حق المرحلة. |
Komşulara bunun için ihtiyaç duyarız ailenden olmayan insanlar ihtiyacın olduğunda sana yardım ederler. | Open Subtitles | لهذا فإنك تحتاج الجيران, الأشخاص الدين في العائلة الدين يساعدونك عندما تحتاجهم. |
Bana ihtiyacın olduğunda seni hiç yüzüstü bıraktım mı? | Open Subtitles | هل خذلتك قط عند احتياجك لي؟ |
Genellikle ihtiyacın olduğunda merdivenli bir adam etrafında olmaz. | Open Subtitles | لا يوجد رجل مع سلم حين تحتاجه |
Böyle boktan şeyler onu ihtiyacın olduğunda çağıracabileceğin bir adam yapıyor. | Open Subtitles | هذه الأمور التي يفعلها الآن هي ماتجعله مطلوباً حينما يحتاجون إليه. |
Bana ve götüme ihtiyacın olduğunda, yakınlarda olacağım. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أو إلى قوامى سأكون فى الجوار |
Kıçtan değil, dedi! İhtiyacın olduğunda kullan. | Open Subtitles | قال ليس في الؤخرة فقط استخدمهم عند الحاجة إليهم |
Ve umarım biliyorsundur herhangi bir şey hakkında tavsiyeye ihtiyacın olduğunda küçük, büyük ne olursa olsun... | Open Subtitles | أنا أمك وأرجو أن تعرفى أنك إن احتجتِ نصيحة كبيرة أو صغيرة لا يهم |