Kuyruk pervanesi buz çözücü ikaz lambamız yanıyor, ama devam ediyoruz. | Open Subtitles | لدينا اشارة تحذير بوجوب ازلة الثلج من المروحة الخلفية لكننا نمضي قدما. |
Bunu sözlü ikaz olarak düşün. | Open Subtitles | وربما تضعين في إعتبارك ان هذا تحذير شفهي |
3-4 günlük bir ikaz işimizi halletmeye yeter. | Open Subtitles | تعطيهم ثلاثة او اربعة أيام تحذير مسبق وسيقومون بأنهاء العمل |
Böyle olaylar, toplu bir ikaz alarmı gibi gerçekleşebilir. | TED | إن مثل هذه الحوادث يمكن أن تعمل كجرس إنذار. |
Adamı bir ikaz ile bıraktım ama sonra... | Open Subtitles | و،حسنًا،تركت الرجل يذهب مع إنذار لكن بعدها |
Eğer bir ikaz ise, bunun için bir kafa bırakmazlar mıydı, ne dersin? | Open Subtitles | ألا تظن أنه لو كان تحذيراً لتركوا رأساً بدل هذا؟ |
Herkesi ikaz etmeye başla, tamam mı? | Open Subtitles | عليك أن تبدأ بتحذير الجميع، حسناً؟ |
- Bu teli! İkaz teli! | Open Subtitles | هذا السلك , السلك التحذيري |
İkaz işaretleri asmam lazım. | Open Subtitles | علي أن أذهب لوضع بعض . العلامات التحذيرية |
Koruma silah taşıyor, ikaz ateşi gerekirse diye. | Open Subtitles | الحارس يحمل سلاحًا في حال إضطر لإطلاق رصاصة تحذير |
Ne cüretle, ikaz etmeden Moya'yı kesebilirsin! | Open Subtitles | كيف تجرؤ على القطع خلال "مويا" بدون تحذير |
Öncesinde bir ikaz levhası yoktu ki. | Open Subtitles | لم تحصل على أي إشارات تحذير قبلها |
Başlarının yanındaki tüyler kabararak rakiplerini ikaz ediyor. | Open Subtitles | وميض ريش الأذن تحذير لمنافسيه. |
Bana daha çok bir ikaz gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو لي أقرب إلى تحذير |
İkaz niteliğinde bir ceza. | Open Subtitles | عقوبة تكون بمثابة تحذير |
İkaz niteliğinde bir ceza. | Open Subtitles | عقوبة تكون بمثابة تحذير |
Sayısız kez beni sevdiğine yemin ettiği hâlde bu gece ikaz dahi etmeden tekmeyi basıverdi. | Open Subtitles | هي أقسمت أنها تحبني مرات لا تحصى ثم الليلة، تطردني دون سابق إنذار |
Bir bakalım, 5 yıldır burada çalışıyorum bu da en az 5 aylık maaşlı ikaz yapar. | Open Subtitles | لننظر في الأمر ، أنا أعمل لديك منذ خمس سنوات هناك إنذار بدفع أجر خمسة شهور بحد أدنى |
Bu sadece bir ikaz, onları ıskalayabilir. | Open Subtitles | إنه مجرد إنذار... . ربما لا يضربهم الإعصار |
Buna ragmen General Von Moltke Belçikali sivilleri ikaz etti. | Open Subtitles | مع ذلك ، وجه القائد الألماني العام (فون موتلك) تحذيراً للشعب البلجيكي كله |
Ben peşine düşerim. Sen Darryl'i ikaz et, tamam mı? | Open Subtitles | سأطارده ، قم بتحذير داريل |
- Bu teli! İkaz teli! | Open Subtitles | هذا السلك , السلك التحذيري |
- İkaz emirleri verildi mi, General? - Evet, efendim. | Open Subtitles | هل الاوامر التحذيرية اعطيت ياجنرال |
Kusursuz çalışan bir ikaz sistemi istiyorum, bu sistem öyle mükemmel olmalı ki... nöbetçilerden biri çalıştığımız barakanın 15m yakınına geldiğinde, arkamızda hiç iz bırakmadan işi bırakalım. | Open Subtitles | أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة |