Her iki ülke de dikkatlerini yörüngesel uzay istasyonlarına yönelttiklerinden uzay yarışı ne kadar daha sürebilirdi tahmin etmek mümkün değil. | TED | لتتحول كلا الدولتين إلى الاهتمام بمحطة فضائية تدور على الأرض، ليست هناك فكرة كان سباق الفضاء ليطول. |
Her iki ülke de birlikte çalışırlarsa kurtulma şanslarının daha fazla olacağının farkındaymış. | Open Subtitles | أدركت كلتا الدولتين أن لديهم فرص أفضل للبقاء على قيد الحياة لو عملوا معاً |
Sonuç olarak, 20 yılı aşkın bir süredir, iki ülke de, Amerika'da 10 ampülden birinin eski Rus savaş başlıkları tarafından yakılarak çalıştırıldığı bir programa sahipti. | TED | بالتالي كانت النتيجة أنه لأكثر من 20 عاماً، كان لهاتين الدولتين برنامج يعني أن واحداً من 10 مصابيح في الولايات المتحدة الأمريكية تمت تغذيتها بالكامل من الرؤوس الحربية الروسية السابقة. |
İki ülke de çok ileri teknolojiye sahip. | Open Subtitles | كلا الدولتين لديها تقدم علمي كبير |
İki ülke de mahvolur böylece. | Open Subtitles | ستباد كلتا الدولتين |