| Dunham'ı içeriden bilgi ticareti yapmaktan tutuklamamız için iki şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اسمع نحن نحتاج شيئين لكي نعتقل دونام من أجل المتاجرة الغير نظامية |
| Ve o an şunu öğrendim, belirlediğimiz sınırlar ve engeller iki şeye neden olur. Bir, hedefimizden saptırır ya da iki, bizi yaratıcı olmaya zorlar. | TED | حينها تعلمت أن حدودنا وعوائقنا، تتسبب فى شيئين الأول : إيقاف مسارنا أو الثاني : دفعنا إلى طريق الإبداع. |
| Bu dertli dünyada başarılı olmak için iki şeye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | هناك شيئان فقط تحتاجانهما كي تنجحا في هذا العالم المضطرب |
| Ki bu da iki şeye neden oldu. | Open Subtitles | طوال العقدين الذين مضيا و الذي بدوره سبَّب شيئان |
| Daha özgeci bir toplum istiyorsak, iki şeye ihtiyacımız var: Bireysel değişim ve toplumsal değişim. | TED | إذا أردنا مجتمعاً يتصف بالإيثار أكثر، فنحن بحاجة لشيئين: للتغيير الفردي وللتغيير المجتمعي. |
| babam nasıldır bilirsin o sadece iki şeye düşkündür. | Open Subtitles | تعرف كم أبّى مشغول. هو مولع بشيئين أثنين فقط. |
| Öyleyse bir zaman makinesi inşa etmek istediğimizde, iki şeye ihtiyacımız var demektir. | TED | فإذا كنا نريد بناء آلة الزمن، فنحن بحاجة إلى أمرين اثنين. |
| Bu iki şeye bağlı: birincisi, arabanın yeteneğine, ve ikincisi de sürücünün yeteneğine. | TED | حسنا", يتوقف هذا على شيئين: الأول, قدرة السيارة و الثاني هو قدرة السائق |
| Atışa ait herhangi bir şeyi alıp ki bu tek bir şeydi önceden, bunu iki şeye çevirebiliriz: Şutun kalitesi ve şut atanın kalitesi. | TED | يمكننا اخذ شيئ كان يرمي، الذي كان شيئ واحد من قبل و تحويله الى شيئين: نوعية الرمية و نوعية الرامي. |
| Bir çok akıllıca yöntem kullanılıyor, ama basitleştirirsek, iki şeye diğerlerinden daha çok bakıyor. | TED | يستعمل غوغل بعض الذكاء لإكمال هذا، و لكن ببساطة شديدة، إنهم ينطرون إلى شيئين أكثر من أي شيءٍ. |
| O dürüst birisiydi. İki şeye inanırdı, sadakat ve görev. | Open Subtitles | انه كان امينا , كان لديه شيئين مقدسين الكفاءه و تحمل المسئوليه |
| İki şeye ihtiyacım var özel bir röportaj vereceksin ve teslim olacaksın. | Open Subtitles | سأقابلك أريد شيئين منك أريد خصوصية وأنت ستستسلم لي |
| Hiçbir şey! Yalnızca diğer erkeklerde olmayan iki şeye sahibim. | Open Subtitles | لا شيء مميز ، ولكني املك شيئين لا تحده في معظم الذكور |
| Çünkü, şu anda Amerika'nın iki şeye ihtiyacı var: | Open Subtitles | لانه اذا كان هناك شيئان تحتاجها امريكا الان سيكون اشعة الشمس والتفاؤل. |
| "Cesur" olarak, görevini tamamlamak için iki şeye daha ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | كشخص شجاع، هناك شيئان آخران ستحتاجهما لاكمال مهمتك، القوة والسحر |
| Öğretemeyeceğim iki şeye sahipsin bunlar stil ve istektir. | Open Subtitles | صدف بأنك تملكين شيئان لا أستطيع أن أعلمهم و هو الأسلوب و الرغبة |
| Bu tip merhametleri gerçekleştirmek için, iki şeye ihtiyacınız var: | Open Subtitles | لكي تَحصُلَ أعمال الرَحمَة تِلك، تَحتاجُ لشيئين |
| Şu anda iki şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | والآن، نحتاج لشيئين |
| Fazla triklosan iki şeye sebep olur: | Open Subtitles | التريكلوسان المضاف اليه يقوم بشيئين بشكل جيد |
| İki şeye inanıyorum: Disiplin ve İncil. | Open Subtitles | أنا أؤمن بشيئين النظام و الكتاب المقدس |
| Bence bu tip durumların, tüm hak ihlallerinin çözümü gerçekten iki şeye bağlıdır. | TED | أعتقد أن الحل لأي من هذه الحالات وأي انتهاك للحقوق، يعتمد في الواقع على أمرين. |
| Ama ajansınızın bir üst seviyeye çıkmasını istiyorsanız iki şeye odaklanmanız gerekiyor. | Open Subtitles | ..لكن ان اردتم تطويرها يجب التركيز على أمرين |