Son seferkinde bahçe cinlerinin nereye koyulacağına iki buçuk saatte karar verdiler. | Open Subtitles | في المرة الأخيرة لقد استلزم الأمر ساعتين ونصف ليقرروا مكان وضع تماثيل الحديقة |
Önümüzdeki iki buçuk saatte, oyuncular hayatlarının en zorlu en yorucu ama belki de en onur verici anlarını yaşayacaklar. | Open Subtitles | لمدة ساعتين ونصف سيمر الفريق الأمريكي بأصعب وأشق وقت في حياته |
Her iki buçuk saatte bir öğün yemeliyim. | Open Subtitles | هذا بعد ساعتين ونصف من الوقت الذي آكل فيه عادةً |
Ben iki buçuk saatte o korseye giremem bile. | Open Subtitles | لم أستطع الدخول بحزام في ساعتين ونصف. |
İki buçuk saatte gelirim. | Open Subtitles | -يمكنني القدوم في ساعتين ونصف |