| Demin onu düşünmediğini söylemiştin düşünmek ve özlemek iki farklı şey | Open Subtitles | لقد قلت الآن بأنك لا تفكر في النساء التفكير والإفتقاد شيئان مختلفان |
| Ne gördüğümüz ve neyi kanıtlayabildiğimiz iki farklı şey. | Open Subtitles | ما نراه وما يمكننا إثبات وهما شيئان مختلفان. |
| Başlarını ezmekle savaşa girmek iki farklı şey. | Open Subtitles | قتل بعض الأشخاص والذهاب لحرب شيئان مختلفان |
| - Çünkü MI6'nın bilmesi ve bunu kanıtlayabilmemiz iki farklı şey. | Open Subtitles | لأن ما MI6 يعلم وما يمكننا إثبات هما شيئان مختلفان. |
| Bazen iki farklı şey. | Open Subtitles | أحيانًا يكونان شيئان مختلفان |
| Onlar iki farklı şey. | Open Subtitles | هناك شيئان مختلفان |
| Onlar iki farklı şey. | Open Subtitles | هناك شيئان مختلفان |
| - İki farklı şey. | Open Subtitles | شيئان مختلفان |