Tamam tamam. İki nesil sonra seni tekrar yapabilirim belki. | Open Subtitles | ربّما خلال جيلين أكون السبب في خروج نسخة منك للدنيا. |
İstediklerinin, benim anneannemin istediğinden bir farkı yok. Bakın, iki nesil önce İsveç'te de -- | TED | وامنيتهم تلك لا تختلف عن امنية جدتي انظروا .. منذوا جيلين في السويد .. |
Ama bence başka türlü bir değişim içindeyiz. O eğrinin tepesinden iki nesil sonra, azalan nüfusun etkileri oturmaya başladıktan sonra. | TED | لكني أعتقد أننا بصدد تغيير آخر بعد جيلين من قمة المنحنى مجرد أن تبدأ تأثيرات تناقص السكان في الإستقرار |
İki nesil, bir yalan üzerine yaşadık. Ancak artık artık bizim zamanımız geldi. | Open Subtitles | أمضينا جيلين نعيش أكذوبة، أما الآن حان أواننا. |
İki nesil için sağlam duran kirli kulelerle ilgili, | Open Subtitles | انها عباره عن برجين قذرين عبر جيلين |
- Evet. Manticore'un iki nesil daha önündeyiz. Manticore-3... | Open Subtitles | أجل، نحن على بعد جيلين من (مانتيكور)، (مانتيكور 3) |
(Kahkahalar) (Alkışlar) Ama şaşırtıcı olan, annemin büyükannesi dahi Teksas'ta oy kullanamadı çünkü Teksas kanununda yazan şey "aptallar, ahmaklar, deliler ve kadınlar" oy kullanamazdı -- sadece iki nesil sonra, annem, Ann Richards, kendi hakkıyla seçilen ilk kadın vali oldu. Teksas eyaletinde. | TED | (ضحك) (تصفيق) لكن الشيء المُدهش هو، حتى لم تتمكن جدة والدتي من التصويت في تكساس، وذلك بموجب قانون ولاية تكساس، حيث أن: "الأغبياء والبلهاء والمختلين عقليًا والنساء" كانوا محرومين من حق التصويت... وبعد جيلين فقط، تم انتخاب والدتي آن ريتشاردز كأول أمرأة في منصب الحاكم بصفتها الشخصية في ولاية تكساس. |