İki oğlum var, onlar evli. Bir de evlilik çağında kızım var. | Open Subtitles | أنا لدي ولدان متزوجان وبنت في سن الزواج. |
İki oğlum vardı,bilirsiniz oğlanları kaybedersiniz. | Open Subtitles | كان لدى ولدان ولكن مع الأولاد المرء يخسر دائما |
İki oğlum vardı,bilirsiniz oğlanları kaybedersiniz. | Open Subtitles | كان لدى ولدان ولكن مع الأولاد المرء يخسر دائما |
İki oğlum vardı ama uzun zaman önce öldüler. | Open Subtitles | كان لدي إبنان و لكنها توفياً منذ زمن بعيد |
- Ama benim iki oğlum da özeldir. | Open Subtitles | لَكنِّي فقط أُريدُك أَنْ تَعْرفَ بأنّني عِنْدي إبنان خاصّانُ. أوه، حَسناً... |
Bana ihanet eden bir karım vardı. Aynı şeyi iki oğlum da yapmıştı. | Open Subtitles | ـ لقد كان لدي زوجة خانتني و ابنان فعلوا بالمثل قبلك |
Benim de Kral olmalarını beklediğim iki oğlum vardı. Hiçbir şey kesin değildir. | Open Subtitles | كان لديّ ابنان متجهان لهناك ما من شيء مؤكد على الإطلاق |
İki oğlum. Birisi 6 diğeri 8 yaşındaydı. | Open Subtitles | ولداي ذوا الستّ و الثماني سنوات |
İki oğlum ve bir kızım var ama size şunu söyleyeyim, Bay Her Kimse. | Open Subtitles | لدي ولدان و بنت لكن دعني أقول لك شيء سيد 'مهما' تكن |
Yakında üniversiteye gidecek iki oğlum var. | Open Subtitles | كما تعرف، سيكون لدي ولدان فـي الجامعة بعد وقت قصير |
Zaten hala bebek gibi olan iki oğlum var. | Open Subtitles | أعني أن لداي ولدان يتصرفان كالأطفال على أي حال, |
Benim de iki oğlum var. Yeterince birlikte olamıyoruz. | Open Subtitles | لدي ولدان ولا املك الوقت الكافي معهما |
Benim de iki oğlum var. Çok zeki değiller, sadece erkekler. | Open Subtitles | لدي ولدان ليسا بعبقريان , ولدان فحسب |
Mükemmel bir karım vardı ve iki oğlum. | Open Subtitles | كانت لدي إمرأة لطيفة و إبنان |
- Olur. İki oğlum, iki kızımı var. | Open Subtitles | عِنْدي إبنان وبنتان. |
Duydun mu bilmem ama, iki oğlum var. | Open Subtitles | لا أعلم أنّ كنتَ تسمع، لكن لديّ ابنان |
İki oğlum var. İki oğul. | Open Subtitles | لدي ابنان، ابنان |
İki oğlum da çalışıyor. | Open Subtitles | كلا ولداي يعملان |
Geçen hafta İki oğlum vardı şimdi hiç yok. | Open Subtitles | الإسبوع الماضي كان لدي ولدين والان ليس لدي أحد |
Bunlar en küçük iki oğlum. Hem sağlıklı görünüyorlar hem de sağlıklılar. Bence bunda bahçe içinde büyümelerinin ve iyi yiyeceğin nereden geldiğini bilmelerinin etkisi var. | TED | يصادف أنهما ابناي الصغيرين، ويبدو عليهما أنهما بصحة جيدة وهما كذلك، وأعتقد أن هذا له صلة أنهما ترعرعا في الحدائق ويعلمان مصدر الغذاء الجيد. |
Bunu söylemek zor, çünkü gerçekten karışık bir problem, fakat bunlar benim iki oğlum. | TED | حسنا، يصعب الحكم والسبب أنها مشكلة معقدة جدا، لكن هذان الاثنان ولدايّ. |