Tate, her iki olayda da doğru olanı yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | لا شيء يتخطي محاولة تايت القيام بالصواب في كلا المرتين |
Ve iki olayda da benimle birlikteydi. | Open Subtitles | وفي كلا المرتين كنت أرافقك في المهمة |
Ve eğer Nicky Stan'in muhbiri ise ona iki olayda da Arcaro'nun yerini söyleyen Stan. | Open Subtitles | ولو كان (نيكي) هو مخبر (ستان) السرري فالبتأكيد (ستان) هو من أخبره بمكان (أركارو) في كلا المرتين |
Şimdiye kadar hiçbir olayın olmadığı bir kasabada iki cinayetin olması ve senin her iki olayda da orada olman çok ilginç. | Open Subtitles | جريمتين في قرية لم يحصل هذا في مكان آخر وأنت كنت هناك في المرتين |
Her iki olayda da kimseye dokunmadım. | Open Subtitles | في المرتين لم أكن تلمس أي شخص. |
Her iki olayda da Lauren Kyte'ın bulunması ilginç değil mi ? | Open Subtitles | اليس من المدهش أن لوران كايت كانت موجودة في كلتا الحالتين ؟ |
Ve iki olayda da gerçek bir denklik tehlikesi var oradan kaybolmakla ilgili zihnin içlerinde bir yerde. | TED | حيث يوجد هناك خطر حقيقي في كلتا الحالتين للضياع هناك، في غيابات النفس. |
İki olayda da çok yanlış kararlar vermiş. | Open Subtitles | الاطفال يُظهِرون حُكما خاطئا في كلتا الحالتين |
Ama kitaba göre iki olayda da geçmiş ile ilgili anıları genellikle yok oluyormuş. | Open Subtitles | ولكن الكتاب يقول أنه في كلتا الحالتين عادة ذكريات الحياةِ الماضيةِ تُفْقد |
Fakat iki olayda da, kendini yenileme açısından aynı şey meydana geliyor, ve bu, sizin eve geri dönmek için yolunuzu bulmanız oluyor. Yapabildiğiniz kadar hızlı ve pürüzsüz, eğer evinizin ne olduğunu merak ediyorsanız, işte ipucu: Eviniz bu dünyada kendinizden çok sevdiğiniz herhangi bir şeydir. | TED | ولكن في كلتا الحالتين، يتضح أن هناك أيضا نفس العلاج لاستعادة الذات، وهو أنه عليكم إيجاد طريق عودتكم إلى الديار مجددا، على قدر استطاعتكم من السرعة والسهولة، وإن كنت تتساءلون عن ماهية دياركم، إليكم هذه الإشارة: دياركم هو أي شيء تحبونه في هذا العالم أكثر مما تحبون أنفسكم. |