| İki parçalı, kırmızı kravatlı, mavi ofis takım elbiseleri. | Open Subtitles | قطعتان , الربطة الحمراء والزري الرسمي الازرق للمكتب |
| Bu yaz sahilde giymek için kendime yeni bir mayo aldım. İki parçalı. Hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | لقد اشتريت تواً رداء السباحة لهذا الصيف إنه قطعتان ، هل تتخيل ذلك؟ |
| Benim yaşımdaki bir kadının iki parçalı mayo giydiğini? | Open Subtitles | أنا أرتدي قطعتان بعمري هذا؟ |
| sanırsam turtanı hep iki parçalı istemenin nedeni Joy Harmon, öyle değil mi? | Open Subtitles | اذن اخمن ان جوي هارمون هي السبب في طلبك دائما قطعتين فلان؟ أتدري؟ |
| Zaten hiç iki parçalı mayo giyen türden biri olmamışımdır. | Open Subtitles | لا بأس لم أكن من الفتيات المحبة لملابس من قطعتين على أي حال |
| Ama bizim endişemiz iki parçalı mayolar. | Open Subtitles | لكن بـ رداء من قطعتين أكبر مخاوفنا |
| Diyor ki "Son derece alımlı, Lady Lou model iki parçalı frak." | Open Subtitles | يقولون، "إنه فاتن بسيط، فستان السّيدة ذو القطعتين." |
| Bikini isteyen kadınlara, iki parçalı mayonuzu satmak mı iki parçalı mayo isteyenlerin birden bikini almasını önlemek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريد من إمرأة تريد شراء بيكيني أن تشتري القطعتين أو تريد أن تحرص على ان الإمرأة التي تريد القطعتين لا تشتري فُجاءة البيكيني؟ |
| Biz iki parçalı mayo üretiriz. | Open Subtitles | نحن نصنع قطعتين من بذلة السباحة |
| Bir daha asla iki parçalı bir şey giyemeyeceğim. | Open Subtitles | لن يمكنني أن ألبس قطعتين الآن أبدا |
| Üstelik iki parçalı mayonuz onu göstermek için tasarlanmış. | Open Subtitles | التي صنعت له هذه القطعتين لتظهره |