Birleşecek ve birlikte daha fazla parlayacak olan iki ruh. | Open Subtitles | روحان ستصبحان روحا واحدة وتألقان أكثر وهما معا. |
İki ruh bir olduğunda, kutlama zamanıdır. | Open Subtitles | عندما ترتبط روحان كواحده إنه يوم لأحتفال |
Dünyanın uç kutuplarındaki iki ruh gibi. | Open Subtitles | روحان على جانبين متقابلين من الأرض |
Ama bu acıya birlikte karşı koyacak, ve onu koşulsuz aşkla azaltacak iki ruh. | Open Subtitles | و لكنها قصة روحين تواجهان هذا الألم معاً و تقضى عليه بحب غير مشروط |
İki ruh bir araya gelene dek asla birlikte değilizdir. | Open Subtitles | بأنّنا لسنا أنفسنا، حتىلوكنا نملك روحين. |
"Eyvah ki iki ruh, göğsümün içerisinde duruyor birisi, kardeşini terk etmeye çalışırken. " | Open Subtitles | ثمة روحان للأسف تتصارعان" "في صدري وثمة إحداهما تتوق إلى القضاء" "على شقيقتها |
- İki ruh bir araya geliyor. - Hey! | Open Subtitles | روحان يجتمعان معاً |
Ya da iki ruh işte, her neyse. | Open Subtitles | أياً كان، روحان |
Senede bir veya iki ruh yiyebilirsem şanslı oluyordum. | Open Subtitles | لكنت اكون محظوظاً لو أنني تناولت روحاً او روحين كل عام |
Terkedilmiş iki ruh şehrin caddelerinde geziniyor. | Open Subtitles | روحين عاشقتين منبوزتين تطوفان شوارع الميدنه |
İki ruh eşinin tekrar birbirini keşfettiğini gördüm ve kıskandım. | Open Subtitles | رأيت توأم روحين يعيدان إكتشاف بعضهما، كنت غيورة. |
Ayışığı ve yıldırım kadar farklı olan iki ruh ya da kırağı ve ateş kadar. | Open Subtitles | روحين مختلفين كشعاع القمر مِنْ البرقِ. . |
Eşit çekicilikte iki ruh, | Open Subtitles | روحين متساويتين في مستوى الجاذبية |