"iki saat içerisinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • خلال ساعتين
        
    • خلال الساعتين
        
    • لمده ساعتان
        
    • في ساعتين
        
    Yaratık taşmezardan kaçtı, Kirensky'e saldırdı, Kirensky iki saat içerisinde öldü. Open Subtitles المخلوق هرب من الساركوفيجس وهاجم كرينسكي مات خلال ساعتين
    İki saat içerisinde beş milyon dolar bulabileceğimden emin değilim. Open Subtitles لا أعلم هل يمكننى الحصول على خمسة ملايين دولار خلال ساعتين
    İki saat içerisinde beş milyon dolar bulabileceğimden emin değilim. Open Subtitles لا أعلم هل يمكننى الحصول على خمسة ملايين دولار خلال ساعتين
    Önümüzdeki iki saat içerisinde, $100'lık banknotlar halinde beş milyon dolar bulacaksın. Open Subtitles خلال الساعتين القادمتين عليك احضار خمسة ملايين دولار فئة المئة دولار وغير متسلسلة
    Önümüzdeki iki saat içerisinde, $100'lık banknotlar halinde beş milyon dolar bulacaksın. Open Subtitles خلال الساعتين القادمتين عليك إحضار خمسة ملايين دولار فئة المئة دولار وغير متسلسلة
    Çocuklar iki saat içerisinde burada olacak o yüzden herkes işinin başına dönsün. Open Subtitles أنا المسئولة المشاركة إذًا ، الأطفال سيكونون هنا في ساعتين
    Onunla bir iki saat içerisinde tekrar konuşacağımı biliyorum. Open Subtitles أعرف أني سأتحدث معه ثانيةً خلال ساعتين أو ثلاث.
    Başkanlık süitinden kaçtıktan iki saat içerisinde kayboldu. Open Subtitles خلال ساعتين من الهروب الجناح الرئاسي كان ضائع
    - Ama suyun az önce geldi. Beklediğin doğum iki saat içerisinde... ya da bir gün içerisinde gerçekleşecek. Open Subtitles لكنك ماءك سال للتو، من المحتمل أن تلدي خلال ساعتين أو خلال أربعة أيام من الآن
    Bu da demek oluyor ki düşündüğümüzden 200'de 1 daha az iğrençsin. Önümüzdeki iki saat içerisinde bir Çek süper modeli ayartacağım. Open Subtitles ـ هذا يعني أنك اقل تقززاً مما حسبناك ـ أنا سوف أغوي عارضة تشيكية خلال ساعتين
    Efendim, uçak iki saat içerisinde hedef bölgeye ulaşmış olacak. Open Subtitles سيدي , الطائرة ستكون بالمنطقة المستهدفة خلال ساعتين
    Önümüzdeki iki saat içerisinde çocuğu teslim etmezsen senin ve Adalind'in ölümü için emir veririm. Open Subtitles لو لم تسلم الطفلة خلال ساعتين, سأعطي الأمر بقتلك
    Az önce teröristlerin nükleer bir aygıtı önümüzdeki iki saat içerisinde patlatabileceklerini öğrendim. Open Subtitles لقد علمت للتو أن الارهابيين ربما يطلقون الصاروخ النووي خلال الساعتين القادمتين
    İki saat içerisinde sevişecek birilerini bulamayacaksın gibi geliyor. Open Subtitles إنه ليس أنك ستجد أحد الآن لتمارس الجنس معه خلال الساعتين القادمتين
    Salazarlar iki saat içerisinde virüsü salacaklar. Open Subtitles آل (سالازار) سيطلقون الفيروس خلال الساعتين القادمتين
    Dünya tarihini size iki saat içerisinde anlatıyoruz. Open Subtitles نحكي قصة العالم في ساعتين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more