| Tüm bunları belirtmek neden iki sayfa tutuyor? | Open Subtitles | حسناً, لماذا يأخذ هذا صفحتين كاملتين لقوله؟ |
| Pekala, bu işte benimle olmak istiyorsan bu adam hakkında neden sadece iki sayfa olduğunu öğren. | Open Subtitles | حسنا, تريدين العمل معي على هذه, لنكتشف سبب وجود صفحتين فقط عن هذا الرجل. |
| Sırf tatlılar iki sayfa. | Open Subtitles | فقائمة الحلويات فقط عبارة عن صفحتين كاملتين |
| Hizmet dosyasında karartılmış iki sayfa var. | Open Subtitles | كان هناك صفحتان محجوبتان في سجل خدمته الالتحاق بالمخابرات كانت اسرع طريقة |
| İki sayfa boyunca, güneşin, gezgin bir borsa simsarının cesedinin üzerinden batışını anlatmış. | Open Subtitles | صفحتان حول بزوغ الشمس فوق بقايا سمسار سوق أوراق مالية متجول. |
| Chloe iki sayfa roman yazmış böylece Donnie'den ünlü oldu, böylece Will onun ortacısı oldu. | Open Subtitles | كلوي كتبت صفحتين من وراية لتحصل على خدمات دوني و يصبح ويل فتى مهماتها |
| İki sayfa okuyor ve yavaşça çoraplarını indirip ayakkabılarını çıkarıyor. | Open Subtitles | Well, she ain't read more than a couple of pages. . حسناً ، لم تقرأ أكثر من صفحتين |
| Lütfen attım deme bana. Son iki sayfa kalmıştı! | Open Subtitles | أرجوكَ أخبرني بأنّك لم ترميه، أنا في آخر صفحتين! |
| İki sayfa metin ile cevap verdi. | TED | فأجاب على الرسالة في صفحتين. |
| Özellikle, iki sayfa şartı koymuştum. | Open Subtitles | لقد حددت صفحتين فقط. |
| Sadece iki sayfa diyalog yazmışsın. | Open Subtitles | كتبتَ صفحتين فقط من الحوار. |
| Tamam, iki sayfa oldu. | Open Subtitles | حسنا صفحتين بعنوان |
| Cooper bu konuda iki sayfa brifing verebilirdi. | Open Subtitles | و لكن (كوب) كان بالكاد يستطيع الجلوس طوال موجز طوله صفحتين |
| - Ama iki sayfa daha vardı. | Open Subtitles | -لكن هناك صفحتين أخريين |
| Bunun için iki sayfa belirledim ve düşündüm ki... | Open Subtitles | عملت على صفحتين منها ثم قلت: "هذا... |
| O sadece iki sayfa tutar. Bay Monk için kocaman bir defter lazım. | Open Subtitles | التقرير صفحتين فقط السيد (مونك) كتاب |
| Neden bir kaç dakika uzanmıyorsun, ben bir ya da iki sayfa yazabilirim. | Open Subtitles | وسأُنهي لكَ صفحه او صفحتان |
| - En fazla iki sayfa. - İki mi? | Open Subtitles | صفحتان على أكثر تقدير - صفحتان - |
| Chad kendisine iki sayfa ayrılmasını istiyor. | Open Subtitles | "تشاد" يأمل فى الحصول على صفحتان له |
| İki sayfa eksik. | Open Subtitles | هناك صفحتان مفقودتان |
| - İki sayfa eksik. - Peki. Her zaman böyle şeyler olur. | Open Subtitles | هناك صفحتان مفقودتان. |