| İki tane vardı, büyüğünü seçtim. | Open Subtitles | كان هناك إثنان, وإلتقطت الأكبر. |
| Diğeri. İki tane vardı. | Open Subtitles | كان هناك إثنان منهم. |
| Onlardan iki tane vardı ve kavga ediyorlardı. | Open Subtitles | كان هناك اثنان منهم وكانا يتشاجران |
| Çünkü dün sabah iki tane vardı. | Open Subtitles | لإن صباح الأمس كان هناك اثنان |
| Ve birçok ninja klanı arasında en güçlüleri olup korkulan iki tane vardı. | Open Subtitles | كان هناك اثنين يخشاهما الجميع لأنهما الأقوى |
| İçimde iki tane vardı, daha var mı diye soramadım. | Open Subtitles | كانت هناك اثنتان في المخزن ولم أستطع طلب المزيد. |
| İki tane vardı. | Open Subtitles | كان هناك إثنان منهم |
| - Albay. İki tane vardı. | Open Subtitles | -كان عقيداً، كان هناك إثنان |
| Onlardan iki tane vardı. | Open Subtitles | كان هناك اثنان منهم |
| Sizden iki tane vardı. | Open Subtitles | كان هناك اثنان منك |
| Bu olduğunda, herkesten iki tane vardı. | Open Subtitles | عندما حدث ذلك كان هناك اثنين من كل شخص |
| Onu gördüğümde iki tane vardı. | Open Subtitles | عندما رأيتها، كان هناك اثنين |
| İki tane vardı. | Open Subtitles | كانت هناك اثنتان. |
| iki tane vardı." | Open Subtitles | كانت هناك اثنتان" |