Tam anlamıyla bir ikilemde kaldık. | Open Subtitles | نحن بحالة حيرة تامة ، علينا أن نحميّ المواطنين. |
..iki resim arasında ikilemde kalmış. | Open Subtitles | وقعت في حيرة بين رسمتين |
Beni ikilemde bırakıyorsun Jack Donaghy. | Open Subtitles | وضعتني في حيرة يا (جاك دوناغي) |
Küçük çocuklar yozlaşmayla savaşmanın neye benzediğini ve nasıl hissettirdiğini modellemeye başlayabilirse, gelecekte bir ikilemde kaldıklarında, onlara öğretilen şekilde davranma olasılıkları yüksek olacaktır. | TED | عندما يكون الأطفال قادرين على عرض كيف يبدو ويشعروا للتعامل مع الفساد، هم على الأرجح، عندما يواجهون معضلة في مستقبلهم، سيقومون بما تم تعليمهم. |
Ne yazık ki zor bir ikilemde kalmış durumdasın. | Open Subtitles | إنها معضلة معقدة إخلاقية جداً التي .تواجهها هنا |
Ne yazık ki zor bir ikilemde kalmış durumdasın. | Open Subtitles | إنها معضلة معقدة إخلاقية جداً التي تواجهها هنا. |
Şu an müşteriler bir çeşit ikilemde. | TED | لذا نواجه معضلة خاصة بالمتسوقين. |
Sana geri dönmesini söyleyemezdim. Bu sadece seni Booth'la ikilemde bırakacaktı. | Open Subtitles | لم أتمكن من تسليمه لكِ فذلك سيضعكِ في معضلة مع (بوث) |
Korkunç bir ikilemde kalmış olur. | Open Subtitles | ستكون حاملةً لأكبر معضلة رعباً |
İkilemde kalmışsın. İki ucu boklu değnek durumu. | Open Subtitles | أنت في بداية معضلة بداية معضلة |