"iklimin" - Translation from Turkish to Arabic

    • المناخ
        
    İklimin hiçbir rolü yok. TED ان المناخ لا يلعب دوراً في تحديد مستوى السعادة
    Şunu söyleyebilirim ki, bu yerlerde çok vakit geçiriyorum ve iklimin çoktan değiştiğini görüyoruz. TED دعوني اخبركم بهذا، أقضي الكثير من الأوقات في تلك الأماكن، ونرى المناخ وهو يتغير بالفعل.
    Bu ürünler haricinde, ormanlar iklimin regülasyonu için çok önemlidir. TED وبصرف النظر عن كل هذه المنتجات, تعتبر الغابة مهمة جداً في تنظيم المناخ.
    Bunun bir bölümü iklim değişkliği ve ısınan iklimin dünyayı virüs ve bakteriler için daha uygun yapması. TED كجزء من هذا، التغير المناخي والطريقة التي يجعل بها احترار المناخ العالم مرتعًا أكثر أمنًا للفيروسات والبكتيريا.
    Ve bu iklimin değişmesinin hikayesidir. TED و تلك هي القصة مع التأثير الحراري لتغيرات المناخ.
    Toprağın verimsizliği ve iklimin sertliği nedeniyle, hiçbir ırk henüz burada ayakta kalamamıştır; Open Subtitles ليس بمقدور أي عِرق النجاة في هذا المناخ القاسي والأرض الجدباء مع ذلك، معتمدين بالكامل على الحياة الحيوانية،
    John "Doc" Holliday bir silahşör ve kumarbaza dönüşmüş... kuru iklimin veremine iyi geleceğini ümit ederek... batıya gidiyordu. Open Subtitles لقد إنصرف السيد الجنوبي عن مهارة السلاح و المقامرة ليسافر للغرب أيضا. علي أمل أن المناخ الجاف سيخفف من مرضه بالسُـل
    Madagaskar'ın büyük vahşi yaşam çeşitliliğinde yalnızca farklı yer şekillerinin değil, iklimin de etkisi olmuştur. Open Subtitles التنوع العظيم للحياة البرية في مدغشقر ليس ثمرة إختلافات التضاريس فحسب إنما ثمرة المناخ أيضاً
    Karbon balonu patladığında, mali piyasaların iklimin kontrol dışına çıkmasını engellemek için tek çarenin petrol ve kömür endüstrilerini bitirmek olduğunu farkettiği zaman ekonomimizi hayal edin. TED تخيلوا اقتصادنا حين تنفجر أزمة الكربون حين تعترف الأسواق المالية أنه، ليكون لدينا أدنى أمل في حماية المناخ من الخروج عن السيطرة، يجب أن تتوقف صناعات الفحم و النفط
    Bu yüzden biliminsanları, yalnızca iklimin değiştiğini bilmekle kalmayıp, sera gazlarının bunun en büyük nedeni olduğunu da biliyoruz diyorlar. TED و هذا هو ما يجعل علماء المناخ يقولون انه ليس فقط أننا نعرف عن أن هناك تغير مناخي و لكن نعرف أن غازات الاحتباس الحراري هي عامل رئيسي مسبب في هذا
    Bu kayalardaki katmanlara bakınca, dünyada iklimin çok kuru olduğu zamanları görebiliriz ve yüz binlerce yıl öncesine gidebiliriz. TED وعندما ننظر في طبقات هذه الصخور، يمكننا أن نجد مرات عندما كان المناخ جافًا جدًا على الأرض، ويمكننا أن نعود مئات الآلاف من السنين.
    İklimi biliyorsunuz. Hindistan'da bulunan büyük uzmanlarımız bizlere iklimin değiştiğini ve eğer gerekli önlemler alınmazsa Çin ve Hindistan'ın iklim değişikliği sebebi ile en çok acı çeken ülkeler olacağını söylüyorlar. TED تعرفون المناخ. لدينا أعظم الخبراء الدوليين داخل الهند يحدثونا عن أن البيئة آخذة في التغير و أنه يجب إتخاذ بعض اللإجراءات ، و إلا فإن الهند و الصين ستكون البلاد التي ستعاني كثيراً من تغير المناخ.
    İklimin kötüleşmesi demek ekinlerinin yıllarca büyümeyecek olması demek Ya çok fazla yağmur ya da yetersiz yağmur olacak. Herşey öyle değişik şekillerde değişecek ki onların hassas ortamları bunu açıkça destekleyemeyecek TED أحوال المناخ تزداد سوءً، ما يعني أن زراعتهم لن تزدهر لسنوات عديدة. سوف يكون هناك الكثير من الأمطار، أو أن تكون ليست كافية . ستتغير الأشياء بطريقة بحيث لن تستطيع بيئتهم الهشة أن تعمل لصالحهم.
    İklimin değiştiğini biliyorum ama Kuzey Kutbunda kaplumbağalar? Çok garip birşey Open Subtitles أفهم أن المناخ يتغير، لكن سلاحف في "أنترتيكا"؟
    Sıcak iklimin faydası olabilir. Open Subtitles المناخ الأكثر دفئا يمكن أن تساعد.
    Konu iklim değişikliği olduğunda iklimin ne kadar değiştiği konusunda hemfikir olmamız, insanların sorumlu olup olmaması ve etkilerinin giderek ciddileşerek daha tehlikeli hâle gelmesi ne kadar bilimi anladığımızla ya da ne kadar akıllı olduğumuzla ilgili değil siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı. TED حقيقة أنه أياً كان المتنبئ الأول بأن المناخ يتغير، وأن البشر هم المسؤولون، وأن العواقب تتفاقم بشكل جدي بل وخطير، لا علاقة لها بمدى معرفتنا بالعلوم أو بمدى ذكائنا أو تقدمنا، لكنها ببساطة تتعلق بانتمائنا للأطياف السياسية المختلفة.
    Sadece sizden Çarşamba günleri geri dönüşüm çöpü çıkarmanızı değil, muhattap olduğunuz her iş adamına bilim adamına ve politik lidere "Merhaba, iklimin dengelenmesi için ne yapıyorsunuz?" diye sormanızı istiyorum. TED لا أطلب منكم أن تقوموا بإعادة التدوير في يوم الأربعاء، ولكن أن تتفاعلوا مع أي رائد أعمال، مع أي قائد في مجال التقنية وأي قائد حكومي، واسألوهم: "أمي، سيدي، ماذا تفعل للحفاظ على استقرار المناخ."
    İklimin sıcaklığı, yerlilere huzurun ve bolluğun keyfini yaşatıyordu. Open Subtitles "دفء المناخ التخلصمنالمواطنين... لأعظممتعةمفرطة.. من الهدوء و البذخ
    Değişen kıtaların iklimin ve evrimin örüntüsünü. Open Subtitles لتغير القارات المناخ التطور.
    ..ve iklimin istikrarsız olduğu zamanlara. Open Subtitles وفي المناخ.. هو الأشد تقلباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more