Narim, umarım OMOC'u sunduğumuz gezegenlerden ... birini kabul etmesi için ikna edebilirsin. | Open Subtitles | ناريم، أتمنى أن تقنع اوماك لاختيار احد الكواكب التي قدمناها |
Belki de ödülünden vazgeçmesi konusunda Mariska'yı ikna edebilirsin. | Open Subtitles | حسنا يمكن ان تقنع مريشكا ان تعطيها الجائزة |
Aradığı kişinin sen olduğuna onu ikna edebilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تقنعها بأنّك تستطيع أن تكون الرجل تريده هي. |
Hey, belki sen onu taviz verip bana taşınmaya ikna edebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنكَ أن تقنعها و تجعلها تتفهم لتنتقل لمنزلي |
Bunu giyersen, herkesi buraya ait olduğun konusunda ikna edebilirsin. | Open Subtitles | اذا استطعتي فعل هذا , ستقنعين الكل انكِ تعودين الى هذا المكان |
Direnen 2 bin kişiyi ikna edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إقناع بسهولة 20 مليون مواطن |
Beni istediğin her şeyi yapmaya ikna edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إقناعي بفعل أي شيء |
İlk başta reddecektir, fakat onu ikna edebilirsin. | Open Subtitles | سترفض هذا أولاً ، لكن يمكنك أن تقنعيها |
Senin onlara inandığında daha çok kendilerine inanan birilerini 10 dakika içinde nasıl ikna edebilirsin ki? | Open Subtitles | كيف تقنع أحداً في عشر دقائق بأنك تؤمن بهم أكثر مما يؤمنون بأنفسهم ؟ |
Belki eşimi, şu gerçek şeyleri gelmesi, görmesi için ikna edebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تقنع زوجتي أن تأتي وترى الحقيقة. |
Pekâlâ, Michael Jo'yu üzerimize fazla gelmemesi için ikna edebilirsin biz de işimizin güvende olduğunu bilerek itiraf ederiz. | Open Subtitles | حسناً يا (مايكل) عليك أن تقنع (جو) أن تترفق بنا ومن ثم كلنا نعترف حالما نعلم أنّ وظائفنا محفوظة |
Belki Julia'yı annenle konuşması için ikna edebilirsin. Evet. | Open Subtitles | -ربما قد تقنع (جوليا) بأن تتكلم مع أمك |
Onu ikna edebilirsin! | Open Subtitles | عملت هذا من أجل المسرحية.يمكنك أن تقنعها! |
Bir hafta içinde onu geri dönmeye ikna edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تقنعها أن تعيدك خلال إسبوع. |
Eve dönmesi için ikna edebilirsin. | Open Subtitles | . كما تعلم , تقنعها بالعودة إلى المنزل |
Bunu giyersen, herkesi buraya ait olduğun konusunda ikna edebilirsin. | Open Subtitles | اذا استطعتي فعل هذا , ستقنعين الكل انكِ تعودين الى هذا المكان الجميع يتجهون الى اماكنهم هيا |
Belki akıl hocanı buna ikna edebilirsin. | Open Subtitles | لربّما يمكنك إقناع معلّمتك بذلك |
Belki de sen dostumuzu işbirliği yapmaya ikna edebilirsin? | Open Subtitles | ربما يمكنك إقناع صديقنا للتعاون؟ أنا؟ |
Beni istediğin her şeyi yapmaya ikna edebilirsin. | Open Subtitles | و يمكنك إقناعي بفعل اي شئ |
Livia'ya açıklayabilirsin onu iyi bir insan olduğuma ikna edebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكِ أن تُفسري طِباع (ليفيا)، و تقنعيها أننيّ شخصٌ جيد. |