Aynen. Neden sen bir şey alamayasında, parmağını kaybeden biri büyük ikramiyeyi alsın. | Open Subtitles | لماذا لا تحصل على شيء بينما يحصل من يفقد إصبعه على الجائزة الكبرى؟ |
...çünkü o zaman çok bilmiş konuşmalarınla büyük ikramiyeyi vurursun. | Open Subtitles | لأن بعدها ستدع فمك الذكي يتحدث من خلال الجائزة الكبرى |
Bir çok erkekle çıktın ama bu, piyangoda en büyük ikramiyeyi kazanmaya benziyor. | Open Subtitles | لقد واعدتي رجال كثير من قبل ولكن هذا , انه الجائزة الكبرى |
16 kişinin 14'ü ikramiyeyi seçti. 3 kişi durumu değiştirmezdi. | Open Subtitles | كان 14 شخص من أصل 16 إختاروا المكافأة فـ3 لن يغيروا شيئاً. |
Bu onların dikkatini çekti tabi ve hatayı düzelttiler, ancak düzgün bir şekilde rapor etmediği için bu tür keşiflerde normalde ödenen ikramiyeyi alamadı. | TED | ليحوز على اهتمام الموقع، فقاموا بتصحيح الخطأ، ولكونه لم يبلغ عن الخطأ بالطريقة المثلى، حُرِمَ من المكافأة التي تمنح عادة لمثل هذه الاكتشافات. |
diyorlar. Buradan da hemen şu sonuca varıyoruz büyük ikramiyeyi kazanma olasılığı yüzde yüz. | TED | وبذلك تتوصل إلى إستنتاج بأن إحتمالية الفوز بجائزة اليانصيب هي مائة بالمائة. |
Beni enselediniz bayım. Büyük ikramiyeyi kazandınız. | Open Subtitles | إنها لك , سيدي يطلب منك الفوز بالجائزة الكبرى ؟ |
İşte bir rastlantı daha büyük ikramiyeyi sen alıyorsun ve ben hava alıyorum. | Open Subtitles | .. حسناً، هاكِ مصادفة أخرى ،أنتِ حصلتِ على شيك العلاوة الكبير بعكسي أنا |
Soygun parasından bahsetmiyorum, ikramiyeyi verelim. | Open Subtitles | لا أتحدث عن المال المسروق بل عن الجائزة المالية |
- Büyük ikramiye bende! - Yüzbaşı büyük ikramiyeyi kazandı! | Open Subtitles | لقد ربحت الجائزة الكبرى - النقيب ربح اليانصيب للتو - |
Umarım bir gün büyük ikramiyeyi tuttururum, Tanrım! | Open Subtitles | أتمني أن أحصل علي الجائزة اليوم , ياإلهي |
Bu makinede en büyük ikramiyeyi kazandım ama hiç para gelmedi. | Open Subtitles | لقد ربحت الجائزة الكبرى على هذه الآلة, و لكن المال لم يخرج |
Büyük ikramiyeyi Duty Free'de buldum. | Open Subtitles | لقد حصلت على الجائزة في الأمور الغير خاضعه للضريبه |
Milli Piyango'da büyük ikramiyeyi kazanmaktan daha yüksek bir olasılıkla. | Open Subtitles | أفضل من فرصة ربح الجائزة الأولى في اليانصيب الوطني. |
Yedi kişi ikramiyeyi almamayı kabul etti. | Open Subtitles | سبعة وافقوا على عدم أخذ المكافأة. |
- Yok, sen doktorsun. İkramiyeyi hak ettin. Hayır. | Open Subtitles | ـ كلا، أنت طبيب وتستحق المكافأة ـكلا،كلا،كلا ... |
İkramiyeyi almalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحصل على المكافأة |
Bana sorarsan, büyük ikramiyeyi o aile kazandı. | Open Subtitles | برأيي،تلك العائلة فازت بالجائزة الكبرى في اليانصيب |
Gören sizi piyangoda büyük ikramiyeyi tutturduğunuzu sanırdı. | Open Subtitles | ! و كُنت تبدو كإنك ربحت اليانصيب |
Tamam, büyük ikramiyeyi kazandığımdan beri tanımadığım kızlar beni ne kadar çok sevdiklerini söyleyip duruyorlar. | Open Subtitles | كانت تحبني لنفسي وليس مالي حسنا, منذ فوزي باليانصيب وأنا تأتيني فتيات لا أعرفهن حتى ويدعين أنهم واقعات في حبي |