| Her şeye rağmen, İzak Rabin'in kendisi şöyle söylemişti, "Arkadaşlarınız ile barış yapmazsınız, | TED | ففي النّهاية لقد كان إسحاق رابين هو القائل: "لا تصنع السلام مع أصدقائك، |
| Eğer Kral İngilizler ile barış yaparsa, bu halkın gözündeki değerini arttıracaktır. | Open Subtitles | إذا صنع الملك السلام مع الإنجليز هو سيقوّي موقعه مع الناس. |
| Kendi hayatını almayı seçti böylece sevdiği insanlar Sezar ile barış yapacak ve hayatları bağışlanacaktı. | Open Subtitles | واختار إنهاء حياته بيديه حتى يصنع من يحبهم السلام مع القيصر ويحصلوا على حياة لهم |
| Achilles ile barış yapsam bile adam beni dinlemez. | Open Subtitles | حتى لو استطعت عقد سلام مع اكيليس ساعتها لن يستمع الرجال الى اوامرى |
| Hogan'lar ile barış içinde yaşamaya çalıştık. | Open Subtitles | لقدج سئمنا من العيش بسلام مع عائلة هوجان |
| Vincent, Bay Joe Zasa ile barış. Haydi. | Open Subtitles | فينسينت، اعتقد سلاما مع السّيد جوى زاسا. |
| Onlar gerçekten cilix ve konsey ile barış yapacak, | Open Subtitles | وهي من شأنها أن تجعل حقا السلام مع Cilix والمجلس، |
| Votan Birliği ile barış sağlamak istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريدِ السلام مع الفوتان الجماعية؟ |
| Rusya ile barış yaptım. | Open Subtitles | صنعتُ السلام مع روسيا |
| Bu herifin FARC ile barış istemesi mümkün değil. | Open Subtitles | ليس هناك أدنى احتمال أن يرغب هذا الرجل في السلام مع (فارك) |
| Olaydaki ironi şu, Teğmen. Almanya ile barış ülkemizin çıkarınadır. | Open Subtitles | من المفارقة أيها الملازم أن مصالح بلادنا تستدعي السلام مع (ألمانيا) |
| Devrimciler ile barış yapmak. | Open Subtitles | إحلال السلام مع الثوار |
| Kane ile barış yaptığını düşündüm. | Open Subtitles | " أفترض أنك أقمت السلام مع " كين |
| Fransa ile barış yaptığım için bana çok kızgın. | Open Subtitles | (لقد هاجمني بسبب عقد سلام مع (فرنسا. |
| Kendimizle ve dünya ile barış içinde olacağımız yere doğru önderlik yapacak bilge bir kişiye. | Open Subtitles | شخص لديه الحكمة ليقودنا لنكون بسلام مع أنفسنا و مع العالم |
| Eğer şimdi İmparator ile barış yaparsak, bu Avrupa için daha iyi olur. | Open Subtitles | سيكون أفضل لـ"أوروبا" إذا قمنا بسلام مع الإمبراطور |
| Birleşik Devletler o millet ile barış halindeydi ve Japonya'nın talebinde Pasifikte barışı sağlamak için Japon hükümeti ve imparatoruyla görüşmeler sürüyordu. | Open Subtitles | الولايات المتحدة كانت تحيا بسلام مع تلك الأمة " إنذار لكل اليابانيين المقيمين بتلك المناطق..." وبناءعلىطلبمناليابان... |
| İttifak ülkeleri Hitler ile barış imzalamaz. | Open Subtitles | الحلفاء لن يوقعوا سلاما مع هتلر |