"ile bir anlaşma" - Translation from Turkish to Arabic

    • صفقة مع
        
    • صفقه مع
        
    A.B.D. Hazine Dairesi ile bir anlaşma yapmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أعقد صفقة مع قسم الخزنات الأمريكية
    Zedeck, Tom Shayes ile bir anlaşma yaptığını söyledi. Open Subtitles زيديك أخبرني أنّك قمت باجراء صفقة مع توم شايس
    Bayan Trevor ile bir anlaşma yaptılar, vazgeçemeyeceği türden hem de. Open Subtitles وقد أبرم صفقة مع السيدة تريفور هنا , صفقة يجب أن يوفي بها
    Seobinggo'da ki buzları çalıp Efendi Cho ile bir anlaşma yapmak, ve onun gizli hesap defterini bulup ele geçirdikten sonra onu alaşağı etmek. Open Subtitles سرقة ثلج سيوكبينغو, ثم عمل صفقة مع اللورد تشو, و ايجاد دفتر حساباته السرية و اسقاطه.
    Konstantin Keltler ile bir anlaşma yaptı böylece Cadılar Bayramı onların oldu, ...o gün ölülerin dünyaya döndüklerini anladıkları için ölü gardırobundan aptalca şeyler giymeye başladık. Open Subtitles القسطنطيون عقدوا صفقه مع الكلت ولهذا السبب أصبح لدينا الهالوين لأنهم إكتشفوا بذلك اليوم أن الموتى سيعودون للأرض
    Muhtemelen Guy ile bir anlaşma yapmışlar. Open Subtitles من المحتمل بانهم ابرمو صفقة مع غاي
    Bu adam Vali Kneehigh ile bir anlaşma yaptı-- Open Subtitles هذا الرجل سيبرم صفقة .... مع الحاكم كنهاى
    Binbaşı Campbell, Japonlar ile bir anlaşma yaptı. Open Subtitles الرائد كامبل عمل صفقة مع اليابانيين
    Mahkemesi iblis üyeleri ile bir anlaşma kesmek için. Open Subtitles كي يعقد صفقة مع أعضاء المحكمة المشعوذين
    Hayır, ama belki de bir iblis ile bir anlaşma yaptı. Open Subtitles . لا ، لكنه ربما عقد صفقة مع مشعوذ
    Bu adamın hayatı için general ile bir anlaşma yapmıştım! Open Subtitles لقد عقدت صفقة مع رئيسك كي يبقى رجلي حيّا!
    Profesyonel Sorumluluk Ofisi ile bir anlaşma yapmıştı. Open Subtitles لقد عقد صفقة مع "مكتب المسؤولية المهنية"
    Şimdiki sıkıntılarından dolayı Nucky Thompson ile bir anlaşma yaptım. Open Subtitles بسبب المشاكل التي يواجهها حاليا، فقد عقدت صفقة مع "ناكي طومسن".
    - Devlet ile bir anlaşma yaptın, değil mi? Open Subtitles عقدت صفقة مع الحكومة , أليس كذلك؟
    Tom, McCurdy ile bir anlaşma yapmış ama artık fikrini değiştirmiş. Open Subtitles لقد أبرم (توم) صفقة مع (مكوردي) و الآن قد غيّر رأيه
    I ı Aleko ile bir anlaşma umuyordum. Open Subtitles وكنت آمل أنه يمكن عقد صفقة مع أليكو
    SOC ve Alex Baker Yunanistan Başbakanı ile bir anlaşma yapmak üzere, bunu durdurmam lazım. Open Subtitles SOC وأليكس بيكر على وشك ابرام صفقة مع رئيس وزراء اليونان أنني بحاجة إلى التوقف.
    Belki Bixby, Jeannie ve Swopes ile bir anlaşma yaptı. Open Subtitles ربما عقد بيكسبي صفقة مع جيني وسوبيس.
    Tanrı ile bir anlaşma yapacağım. Open Subtitles أنظر، أنا سأعقد صفقة مع الله
    Babam Bloods çetesi ile bir anlaşma yaparak Aryanların yasaklarından birini çiğniyordu. Open Subtitles إن أبي جعل "الإيريانز" ينفتحون بإبرام صفقه مع "البلودز" و لم أكن أعرف في حينها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more