Harvey ile görüşeceğim. | Open Subtitles | لدي اجتماع مع هارفي. |
Frost ile görüşeceğim. | Open Subtitles | لدي اجتماع مع فروست. |
Bu akşam kral ile görüşeceğim. Bir ferman çıkartırım. | Open Subtitles | سأتحدث مع الملك هذا المساء، سأجعله يصدر مرسوماً ملكياً |
- Telefonu kaldıracağım ve sahil güvenlikteki Tony Dennehy ile görüşeceğim. | Open Subtitles | ـ سأذهب للتحدث في الهاتف. سأتحدث مع "توني دينيهي" من خفر السواحل. |
Gelecek hafta ordu ile olan işlerimizi müzakere etmek için yönetimin geri kalanı ile görüşeceğim. | Open Subtitles | الأسبوع القادم سوف أجتمع مع بقية المجلس، لمناقشة بقية أعمالنا المستقبلية مع الجيش |
Yine de iddianameyi öne çekmek için Donnie ile görüşeceğim. | Open Subtitles | انظر، بكل الأحوال سوف أجتمع مع (دوني) لوضع لائحة اتهام |
Ve bugün kalıcı bir pozisyon için The Telegraph ile görüşeceğim. | Open Subtitles | واليوم سأتقابل مع صحيفة تيليغراف من أجل وظيفة دائمة |
- Leena Becker ile görüşeceğim. | Open Subtitles | لدي اجتماع مع "لينا بيكر". |
O zamana kadar İçişleri Bakanı ile görüşeceğim. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين سأتحدث مع وزير الداخلية |
Kıdemli editör ve olağanüstü tasarımcı Isabella Wright ile görüşeceğim. | Open Subtitles | أنا سأتقابل مع محررة متخرجة حديثاً ومصممة ممبدعة جداً. (إيزابيل رايت)، |