Hem hala Anne ile ilişkimi sürdürmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | كما أنني مازلت احاول أن اصلح علاقتي مع آني |
Bir de sanırım Otto Bellman ile ilişkimi kıskanıyordu. | Open Subtitles | وايضا,اعتقد انه غيور جدا بشأن علاقتي مع سالفك اوتو بيلمان |
Yani, Bill ile ilişkimi toparlamam mümkün değil. | Open Subtitles | انت تعلمين , لا يوجد مجال لاصلاح علاقتي مع بيل |
O hayatımdayken, sanırım Chelsea ile ilişkimi gerçekten yürütebilirim. | Open Subtitles | بوجوده في حياتي, أفكر أستطيع حقاً إنجاح علاقتي مع "تشيلسي". |
Durum öyle değil. Sam ile ilişkimi bitirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ليس الامر بهذا الشكل لقد حاولت انهاء علاقتي مع "سام" |
Gerald ile ilişkimi konulmak isteyen sendin. | Open Subtitles | لا يحق لكِ بالتكلم عن علاقتي مع جيرالد |
Marnie'yle olan ilişkimi mahvettin hatta favori uyuşturucum olabilecek olan kokain ile ilişkimi de mahvettin. | Open Subtitles | أفسدت علاقتي مع (مارني) وعلاوة على هذا، علاقتي مع الكوكايين والتي كان من الممكن أن يكون مخدري المفضل |