Chucky ve ben Donnie P. ile konuştuk. İş yarın yapılacak. | Open Subtitles | أنا و تشوكي تحدثنا مع دوني بي و الامر سيحدث غدا |
50.000 kişiyle direkt olarak ve yüz binlercesi ile de reklam panoları, televizyon ve radyo reklamları ve posterler aracılığı ile konuştuk. | TED | تحدثنا مع 50,000 شخص مباشرة ومئات الآلاف من خلال اللوحات والإعلانات التلفزيونية و الإذاعية والملصقات. |
Bu arada, Nollywood'un hikayesini yazmalıydık, ve birçok film yapımcısı ile konuştuk. | TED | في نفس الوقت, كان علينا تغطية نوليود. و تحدثنا مع الكثير من المخرجين. |
Rubins ile konuştuk ve bize ne olduğunu anlattı. | Open Subtitles | تكلمنا مع عائلة روبنز واخبرونا بماذا حدث |
Joanne Raphelson'un New York'taki yayıncısı ile konuştuk. | Open Subtitles | تكلمنا مع محرر جوانا رافيلسون في نيويورك |
Hayayolu personeli ile konuştuk. Karınızın giriş yaptığını söylediler ve bu da bizi gerçekten şaşırttı. | Open Subtitles | نحن تحدثنا مع موظفوا شركة الطيران واخبرونا انك وزوجتك قمتم بانهاء اجراءات السفر |
Aileleri ile konuştuk, hepsi geçen hafta yıllar önce kaybetmiş oldukları çocuklarının hayalet anılarıyla boğuşmuşlar. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مع العائلات في الأسبوع الماضي كلهم تم مطاردتهم بذكريات مخيفة لأطفالهم والمفترض أنهم فقدوا منذ سنوات |
Protesto eyleminin bölgedeki iş yaşamını nasıl etkilediğini öğrenmek için müteahhitlik yapan ve aynı zamanda alışveriş merkezinin sahibi olan Richard Galleria ile konuştuk. | Open Subtitles | لمعرفة تأثير المظاهرات على التجارة المحلية تحدثنا مع مطور ناشفيل العقاري |
Asistanı Tiffany ile konuştuk, ve bize sigorta satıcısının karıştığı olayı anlattı? | Open Subtitles | حسناً، لقد تحدثنا مع مساعدته "تيفاني"، و لقد أخبرتنا عن حادثة تتضمن مندوب لشركة تأمين؟ |
Sam, biraz önce Mindy ile konuştuk. | Open Subtitles | سام ، لقد تحدثنا مع ميندي هاربسون |
Annen ile konuştuk, Emily. Onun olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | تحدثنا مع أمكِ إيميلي، إنه ليس لها |
Lily'nin oda arkadaşı ile konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مع شريكة ليلى فى الغرفة |
Yogoro ile konuştuk ve tam olarak neler hissetiğini biliyoruz. | Open Subtitles | (وقد تحدثنا مع (يوجورو ونعلم تماما ما هو شعوره |
Bu sabah Dedektif Russell ile konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مع المحققة (راسيل) هذا الصباح |
Ethel dün işe gitmedi. Banka müdürü ile konuştuk. | Open Subtitles | لم تحضر (إيثل) إلى العمل بالأمس لقد تحدثنا مع مدير البنك. |
Dışişleri Bakanlığı ile konuştuk. İzlenecek kişinin Zhou Enlai olduğunu söyledik. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مع قسم الولاية واخبرناهم بأن (تشو الاين) كان كاذب من خلال مراقبته |
Bir çok muhafız ve hizmetli ile konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا مع آخر خادم وحارس |
Brandon ile konuştuk ve durumu kontrol altına aldığımızı sandık. | Open Subtitles | تحدثنا مع (براندون) و اعتقدنا أن الأمر تحت السيطرة |
Sadece buranın müdürü ile konuştuk. | Open Subtitles | واسمع هذا. تكلمنا مع مديرِ المصنع هنا |
Simon ve Coben ile konuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا مع (سايمون) و(كوين). |