Sabah bir nevrolojist ile randevusu var. | Open Subtitles | لديه موعد مع طبيب الأمراض العصبية صباحًا |
Sanırım, Bay Nouri ile randevusu için Dubai'ye ufak bir tatile gitmiş böylece onu binadan atabilmiş. | Open Subtitles | ما أفهمه هو أنها قامت بجولة في دبي من أجل موعد مع السيد نوري حتى تتمكن من رميه من المبنى. |
Onun Sarah Delporte ile randevusu varmış. | Open Subtitles | لقد كان لديها موعد مع سارة ديلبلور |
Gelecek hafta Oh Young-lan ile randevusu olduğu için alışverişe çıktı. | Open Subtitles | لديه موعد مع (أوه يونغ لان) في الإسبوع القادم لذا ذهب للتسوُّق |
Nörolojist ile randevusu vardı, bazı testler yapıldı. | Open Subtitles | - , كان لديها موعد مع طبيب الأعصاب |
Aynı gün Century City'deki Lesser Rasmussen Howeadındakihukukfirmasının kıdemli ortağı olan Larry Pearl ile randevusu varmış. | Open Subtitles | في نفس اليوم، كان لديه موعد مع (لاري بيرل)، شريك رئيس في (ليزر)، (راسمويبن وهوي)، (لاو فيرم)، (سينتري سيتي). |
Katarina'nın bilgisayarına göz attım ve öldükten sonraki gün için bir doktor ile randevusu vardı. | Open Subtitles | (لقد تفحصت حاسوب (كاترينا و يبدو أنها عملت موعد مع طبيب لليوم الذي يلي وفاتها |
Saat 2'de Cholli ile randevusu var! | Open Subtitles | لديها موعد مع (شولي)! |
Dr. Black ile randevusu vardı. | Open Subtitles | لديه موعد مع د. (بلاك) |