"ile tanıştık" - Translation from Turkish to Arabic

    • قابلنا
        
    • أنا أصدقاء
        
    Kenya'da tatlı dilli bir insan olan David Kuria ile tanıştık. TED في كينيا، قابلنا معسول الكلام ديفيد كورييا.
    Arupa ve personeli ile tanıştık ve Arupa, benim ona suçlu hissetmemesini söylediğimde bunun onu rahatlattığını ve bunu, bizim bakış açımızdan göremediğini söyledi. TED قابلنا أروبا وموظفيها، وقالت أني أغثتها حين أخبرتها ألا تشعر بالذنب وأنها لم تكن تراها من وجهة نظرنا
    Los Angeles'a vardık ve McManus'un bulmuş olduğu alıcı olan Redfoot ile tanıştık. Open Subtitles وصلنا الي لوس انجيلس و قابلنا ريدفووت الذي كلمنا عنه مكمانس
    Craig Bartholomew'le onların ailesi ve çocuklarıyla bir de Stephen Segerman ile tanıştık. Open Subtitles قابلنا كرايج بارثالمو وعائلاتهم وأطفالهم . و ستيفين سيقرمان
    Bir akraba aracılığı ile tanıştık. Open Subtitles أنا أصدقاء أقربائها
    Sonra Jeannette ile tanıştık, inanılmaz nazik, hafif sağır... tamam, bildiğiniz sağır, biz iki göçmende potansiyel gören biri. Open Subtitles ثم قابلنا حانيت انها لطيفة جدا و لكان صماء قليلا , حسنا صماء جدا
    Lisa: Burada Prens Manvendra ile tanıştık. TED ليزا: قابلنا هناك الأمير مانفدرا.
    Şehre girdikten sonra, Don Nestor ile tanıştık. Open Subtitles بعد دخول المدينة، قابلنا دون نيستر
    Sevgilim Cindi ile ben eski bir arkadaşınız ile tanıştık. Open Subtitles أتا ومحبوبتي " سيندي " قابلنا صديقة قديمة لكم
    Tanrı aşkına, az önce dişi H.G. Wells ile tanıştık. Open Subtitles نحن للتو قابلنا أتش.جي.وليس المرأة
    Elbette ama daha önce öyleleri ile tanıştık değil mi? Open Subtitles -بالتأكيد، ولكننا قابلنا واحد أو اثنان، صحيح
    - İlgi çekici bir çift ile tanıştık. Open Subtitles لقد قابلنا زوجان مثيران للإهتمام
    O yere girdiğinizde ise, sizin yazdığınızı alıntılayacak olursam "Binbaşı ile tanıştık" demişsiniz. Open Subtitles ‫وفي هذا المكان، كتبت وأنا أقتبس كلامك ‫"قابلنا الرائد"
    Sonra Broussard ile tanıştık ve şimdi de buradayım. Open Subtitles وبعدها قابلنا بروسارد وها أنا هنا الآن
    Böylece devlet kurumlarından yüzlerce kişi ile tanıştık, vergi dairesinden, tapu dairesinden, kamu hizmeti veren kurumlardan, şirketlerin kayıtlarını tutmakla yükümlü olan kurumdan ve bunların her birinde müşterilerine nasıl davrandıklarını gözlemledik, onların işlemlerini kaydettik - çoğu elle yapılan işlerdi. TED قابلنا مئات من الأفراد الذين عملوا في المنظمات الحكومية من وكالة الضرائب إلى مكتب الاراضي، إلى شركات الخدمات العامة، إلى الوكالة المسؤولة عن تسجيل الشركات ومع كل واحدة فيهم، قمنا بمراقبتهم وهم يخدمون العملاء قمنا بتوثيق عملياتهم -- كانت معظمها يدوية.
    - Az önce Kraliçe Victorya ile tanıştık! Open Subtitles - لقد قابلنا الملكة فيكتوريا للتو ! - أعرف !
    Bay Tantony ve ben Bay Strange ile tanıştık. Open Subtitles سيد (تانتوني) وأنا قابلنا السيد (سترانيج)،
    - Batman ile tanıştık. - Batman ile tanıştık? Open Subtitles نحن قابلنا باتمان - نحن قابلنا باتمان؟
    Batman ile tanıştık! Batman ile tanıştık! Open Subtitles قابلنا باتمان، قابلنا باتمان ("كدا ٧ "قابلنا باتمان)
    Adam Shadowchild ile tanıştık. Open Subtitles - كون)؟ قابلنا (آدم شادوشايلد)
    Bir akraba aracılığı ile tanıştık. Open Subtitles أنا أصدقاء أقربائها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more