Bazı sorunlar ile uğraşıyoruz. Birkaç dakika daha bekleteceğim sizi. | Open Subtitles | نحنُ نتعامل مع بعض المعدات فقط تبقي بعض الدقائق المعدودة |
Burada bir bisikletli ile uğraşıyoruz, ki böyle bir şeyi Mountain View haricinde görmeyi asla ummazsınız. | TED | هنا نتعامل مع سائق دراجة والذين لن تتوقع أن تراه في منظر الجبل. |
Bak, ileri bir teknoloji ile uğraşıyoruz ve işe yarayacak deneyime sahibiz. | Open Subtitles | أنظر , إننا نتعامل مع تقنيه متقدمه جداً و لدينا بعض الخبره قد تكون نافعه |
Ruhsuz bir ölüm makinesi ile uğraşıyoruz saf hayvan iç güdüleri ile bezenmiş. | Open Subtitles | إننا نتعامل مع آلة قتل عديمة الرحمة تقودها غريزة حيوانية خالصة |
Burada ekip olan çalışan 2 kadın ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع إمرأتين تعملان معًا كفريق. |
Sen mısır tarlası çocuklarıyla el ele tutuşurken biz gerçek dünyada katiller ve teröristler ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | إنّنا نتعامل مع قتلة وإرهابيين في العالم الحقيقي بينما أنتِ هنا تساندين أطفال الذرة |
Fitz, nainsan DNA'sı ile uğraşıyoruz. Her şey mümkün. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع حمض نووي لا بشري كل شئ ممكن |
Akıl hastası biri ile uğraşıyoruz | Open Subtitles | نحن نتعامل مع شخص ما مختل عقليًا. |
Hayır. Başka şeyleri bir araya getirmek ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لا ، نحن نتعامل مع شىء مختلف تماما |
Beni dinle, çok zeki biri ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | أصغِ لي، نحن نتعامل مع شخصٍ ذكي. |
Bir amatör ile uğraşıyoruz kanımca. | Open Subtitles | بدا لي أنه ربما نتعامل . مع أحد الهواة |
Sorun değil, Chloe. Her ikimizde Clark'la kendi yöntemlerimiz ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لا بأس (كلوي) جميعنا نتعامل مع (كلارك) بأسلوبنا الخاص |
Bir "oraklı" ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع المفغرة |
Sanırım bay ve bayan tanrı ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | أظن أننا نتعامل مع الهين |
Bir hayalet ile uğraşıyoruz değil mi? | Open Subtitles | نحن نتعامل مع شبح، صحيح؟ |
Sahte bir baskın işi ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع قضية مزيفة |
- Ama, Walt, sınırlı kaynaklar göz önüne alındığında iğne - samanlık durumu ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لكن يا (والتا) نظراً لمصادرنا المحدودة نحن نتعامل مع إبرةٍ في كومة قشٍ هنا |
Bir Azrail ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع حاصد أرواح |
Dünya nüfusunun çeyreği ile uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع ربع سكان العالم |
Biz burada bir kült ile uğraşıyoruz . | Open Subtitles | نحن نتعامل مع طائفة دينية هنا |