"ilerideki" - Translation from Turkish to Arabic

    • المستقبلية
        
    • البعيد
        
    • المستقبلي
        
    Ve ilerideki günlüklerinde bu iç karartıcı detaylara daha az yer verip, bana daha fazla vurgu yapsaydın, daha fazla ilgi görürdün. Open Subtitles وتريد الخدمة الجيدة يا واطسون لوضع بعض من هذه التفاصيل الحميمة فى مذكراتك المستقبلية وتضع تأكيد أكبر عاى شخصى
    İlerideki güç durumumu biraz görmüş oldum. Open Subtitles لذا فقد تذوّقت ما ستكون عليه قدراتي المستقبلية
    Bu, her bir yaratığın, genetik verilerini, ilerideki nesillere aktarmasını sağlar. Open Subtitles هذا يضمن أن كل كائن حي يستطيع تمرير معلوماته الوراثية إلى الأجيال المستقبلية
    Biz çok çok daha ilerideki gelecekten geliyoruz. Open Subtitles نحن من المستقبل البعيد البعيد البعيد البعيد
    İlerideki duvarlarda da çizimler var anlayabildiğim kadarıyla sadece boş çizimler... Open Subtitles توجد رسومات أخرى على الجدار البعيد لكنْ حسبما رأيت فهي مجرّد رسومات
    Dahası bu vaziyet Sovyetlerin ilerideki davranışlarını nasıl etkilerdi? Open Subtitles وكيف كان يمكن أن يؤثر هذا على السلوك المستقبلي للاتحاد السوفياتي؟
    Görünüşe göre ilerideki kayınpederim yeni arkadaşlar edindi. Open Subtitles يبدو ان نسيبي المستقبلي قد تعرف على أصدقاء جدد
    Ve ilerideki çocuklarımızı gördüğüm imge de. Open Subtitles . و الرؤية للطفلة المستقبلية ، هذه لن تحدث أيضاً
    Ama en azından ilerideki referanslarım için bir tane sebep söyleyebilir misin? Open Subtitles لكن للذكرى المستقبلية هلا منحتيني سبباً لما فعلت ؟
    O hâlde ilerideki gelir akışını konuşalım. Open Subtitles أذن علينا أن نهتم بأمر العائدات المالية المستقبلية
    Bir çiftin ilk ciddi kavgası ilerideki muhtemel kavgaların da dozunu belirler. Open Subtitles كما تعلم ، زوجين المشاجرة الأولى في الواقع كانت بحجه الترتيبات المستقبلية. ثق بي.
    O hâlde ilerideki gelir akışını konuşalım. Open Subtitles ثم علينا النظر في مصادر الدخل المستقبلية
    Hava durumu türevleri, ilerideki hava değişimlerine bağlı olarak, yaşanabilecek sorunlardan işadamlarını koruyan emtialardır. Open Subtitles مشتقات المناخ تعتبر سلع متبادلة تحمي رجال الأعمال من التغيرات المستقبلية في المناخ،
    Kalanı ilerideki alışverişlerimiz için kullanırsın. Open Subtitles ضع الباقي في تجارتنا المستقبلية
    - Biz daha da ilerideki gelecekteniz. Open Subtitles نحن من المستقبل البعيد البعيد
    Bu terim ilerideki tartışmalarında işe yarabilirdi. Open Subtitles قم باصطحاب تلك الفتاة المثيرة الفوضوية سيكون ذا فائدة في خلافهم المستقبلي
    Susan'a inanıyorum ve ilerideki davranışları için teminat veriyorum. Open Subtitles أنا أصدِّق (سوزان) وسأضمن أنا شخصياً سلوكها المستقبلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more