Neyse ki, bilimsel ilerlemeler ve açıkçası, ekonomik gerçekler bu seçeneği her gün daha az uygulanabilir kılıyor. | TED | لحسن الحظ، التقدم العلمي وبصراحة، الحقائق الاقتصادية جعل هذا الخيار أقل قابلية للحياة كل يوم. |
Biri, çoğunlukla batı Avrupa ve Amerika tarafından tanımlanmş olan Batı dünyasıdır. müthiş ilerlemeler olmuştur. | TED | إحداها هو العالم الغربي, والذي يمكن تحديده باوروبا الغربية والولايات المتحدة الامريكية, حققت قدرا هائلا من التقدم. |
Son ve önemli nokta ise, teknolojik alandaki akıl almaz ilerlemeler olmasaydı, bunların hiçbiri olmazdı. | TED | و أخيراً، و ليس آخراً لا شيئ من ذلك سيحدث بدون حلول التقدم الهائل الذي حدث على صعيد التقنية |
Hava konusunda bile ilerlemeler oldu ve bu da kirletme hakları ticaretidir. | Open Subtitles | حتى في حالة الهواء هناك بعض التقدّم وهذه هي المتاجرة بتراخيص التلوث. |
Danışmanla birlikte bazı ilerlemeler kaydetmişler ama öbür adam, şu denetleyici, bir sürü iş çıkarmış. | Open Subtitles | أحرزوا بعض التقدّم مع المشرف لكن الرجل الآخر، المفتّش إنه صارم للغاية |
Lazer teknolojisindeki ilerlemeler lazer göz ameliyatının daha etkili ve ulaşılabilir olması amacıyla devam ediyor. | TED | إن التطورات في مجال تقنية الليزر تتلاحق على نحو ما يجعل جراحة تصحيح النظر أكثر فعّالية وتأثيرًا. |
24 Agustos 2005 bazi ilerlemeler kaydedildi bu büyük ilerleme bize iyi seyler olacagini gösteriyor | Open Subtitles | 21آب 2005 بعض التقدم ظهر على ستيفي دليل تطور في التصرفات |
Navigasyon ve gemi üretiminde yaşanan ilerlemeler sayesinde Avrupalı maceracılar dünyanın geri kalanını keşfedip sömürebildi. | Open Subtitles | حيث مكّن التقدم في الملاحة و بناء السفن المغامرين الأوروبيين من استكشاف واستثمار بقية الكرة الارضية |
Biyolojik uzuv protezlerinde ilerlemeler oldu. | Open Subtitles | لقد جعلوا التقدم على استبدال الطرف البيولوجية. |
Onun sayesinde lazerler üretildi, iletişimde devrim gerçekleşti ve tıpta nefes kesen ilerlemeler yaşandı. | Open Subtitles | أنتجت أشعة الليزر، ثورة الاتصالات، التقدم المثير للطب الجديد. |
Bana okulda ne hakkında teknolojik ilerlemeler öğrendiğini söyle? | Open Subtitles | أخبرني ، هل تعلمتَ في المدرسة ما الذي قاد إليه ذلك التقدم التكنولوجي؟ |
Aslında var ya, bence burası çok değişti. Gerçekten, buna inanıyorum. Ciddi ilerlemeler gözlemledim. | Open Subtitles | أتعلم، أظن أنها تغيرت كثيرا أنا حقا، لقد رأيت بعض التقدم الحقيقي |
Amca, istediğiniz bilgi konusunda bazı ilerlemeler kaydettiğini söylüyor. | Open Subtitles | العم يقول أنه أحرزّ بعض التقدم بشأن المعلومات التي طلبتموها |
Bilimde, dünyadaki çoğu insanın hayal bile edemeyeceği ilerlemeler başarıyorsun. | Open Subtitles | تحرزين تقدما في العلوم معظم الناس على الأرض لا يمكنهم ان يحلموا بهاذا التقدم |
Robotik ve makine öğreniminde ilerlemeler ve çalışma şeklimizin dönüşümü pek çok meslekte rutin işleri otomatik bir hâle getirirken diğer işlerde insan gücünü güçlendiriyor ve artırıyor. | TED | التقدم في مجال الروبوتات والتعلم الآلي غيرت طريقة عملنا، أتمتة المهام الروتينية في العديد من المهن مقابل زيادة وتضخيم العمل البشري في مهن أخرى. |
Danışmanla birlikte bazı ilerlemeler kaydetmişler ama öbür adam, şu denetleyici, bir sürü iş çıkarmış. | Open Subtitles | أحرزوا بعض التقدّم مع المشرف لكن الرجل الآخر، المفتّش إنه صارم للغاية |
Bazı ilerlemeler kaydettik. | Open Subtitles | -لقد أحرزنا بعض التقدّم . |
Mevcut ampütasyon paradigması ABD Sivil Savaşı'ndan bu yana temel olarak hiç değişmedi ve uyarıcılar, kontrol sistemleri ve nöro etkişelim teknolojileri gibi büyük ilerlemeler ışığında eski bir hâl aldı. | TED | إن منهجية البتر الحالية لم تتغير منذ الحرب الأهلية الأمريكية وقد عفا عليها الزمن في ضوء التطورات الكبيرة الحاصلة في مجالات المحركات وأجهزة التحكم وتقنيات التواصل العصبي. |
Fakat kainatın yaşlanmaya devam ettiği çok açıktır hatta böylesine ilerlemeler bile insanlığın varlığını uzun bir süre garantilemeye yetmeyecektir. | Open Subtitles | لكنه من الواضح أنه بينما يستمر الكون بالتقدم فى السن حتى مثل هذه التطورات لن تكون كافيه لضمان وجود البشرية لوقتاً طويلاً جداً |