"ilerleyen saatlerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في وقت لاحق
        
    • لاحقاً في
        
    • وقت لاحق من
        
    • في وقت متأخر من
        
    • لاحقا في
        
    • وقتٍ لاحق
        
    • وفي وقت لاحق
        
    Boğazındaki tüpü günün ilerleyen saatlerinde çıkaracağız. Open Subtitles سنخرج هذا الأنبوب من حلقك في وقت لاحق من اليوم
    Boğazındaki tüpü günün ilerleyen saatlerinde çıkaracağız. Open Subtitles سنخرج هذا الأنبوب من حلقك في وقت لاحق من اليوم
    Sana özel bir hediyem var. Ama onu gecenin ilerleyen saatlerinde vereceğim. Open Subtitles وأنا لديّ هدية مميزة لك لكن سأعطيها لك لاحقاً في الليل
    O sabahın ilerleyen saatlerinde, Randy ile televizyon binasına gittik. Open Subtitles لاحقاً في ذلك الصباح ذهبنا انا وراندي لمركز الاخبار
    Gecenin ilerleyen saatlerinde tek başına ya da kafan karışıksa sanırım. Open Subtitles ربّما في وقت متأخر من الليل اذا كنت وحيداً أو محتار
    Gecenin ilerleyen saatlerinde bir değişme olursa, kimsenin haberi olmaz. Open Subtitles لذا لاحقا في الليل، اذا حصل خلط، لا أحد ملام.
    FBI günün ilerleyen saatlerinde resmi bir açıklama yapacaktır. Open Subtitles ستقوم وكالة اف بي آي بتقديم بيان رسمي في وقت لاحق اليوم
    Gecenin ilerleyen saatlerinde Londra'dan ünlü bir müfettiş geldi. Open Subtitles لكن في وقت لاحق من ذلك الليل وَصلَ مفتش مشهور مِنْ لندن
    Sonra gecenin ilerleyen saatlerinde Chrissie Orlando'yla trampoline gitmiştim. Open Subtitles وبعد ذلك هَبطتُ على كريسي أورلندو على الترامبولينِ في وقت لاحق من ذلك الليل؟
    Gecenin ilerleyen saatlerinde kentin diğer ucunda Miranda da kendi kısır döngüsündeydi. Open Subtitles في وقت لاحق من تلك الليلة، على موعد في جميع أنحاء المدينة... ... ميراندا كان يردد وجود نمط من بلدها.
    Ve o gecenin ilerleyen saatlerinde Gob hâlâ kandırmayı düşündüğü adamın güvenini tekrar kazanmaya gitti. Open Subtitles لاحقاً في تلكَ الليلة، جوب عاد ليكسب ثقة الرجل الذي يأمل بأن يخدعه
    O akşamın ilerleyen saatlerinde restoranda vermesi gerekiyordu yüzüğü. Open Subtitles كان يجب عليه إعطائي ذاك الخاتم لاحقاً في الليل , داخل المطعم
    Gecenin ilerleyen saatlerinde o kadın... "Bu tuhaf adamla seks yaptığıma inanamıyorum." Open Subtitles ثم لاحقاً في تلك الليلة تكون مثل "لا استطيع التصديق اني امارس الجنس مع هذا الغريب"
    O gecenin ilerleyen saatlerinde, bir sese uyandım. Open Subtitles وفي وقت لاحق من تلك الليلة، أيقظتي صوت من النوم
    Sabahın ilerleyen saatlerinde güçlü rüzgârlar tepeleri dövüyor. Open Subtitles في وقت متأخر من الصباح ، تعصف رياح مؤذية عبر القمم.
    Belki gecenin ilerleyen saatlerinde birkaç içki içtikten ve rahatladıktan sonra tatlı, çekici, seksi çok komik ama komik görünmeyen biri yanına gelir. Open Subtitles و لكن ربما لاحقا في الليل وبعض أن شربتي كثيرا و بدأت في التهتك
    Polis kurbanların ismi dışında bir bilgi vermedi ancak bugünün ilerleyen saatlerinde bir basın toplantısı olacağı söylendi. Open Subtitles لم تفدنا الشرطة بأية معلومات بإستثناء أسماء الضحايا ولكن سيعقد مؤتمراً صحفياً في وقتٍ لاحق اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more