| Ordu E.L.F'i denizaltılarla iletişime geçmek için kullanırdı ...yaklaşık 10 yıl öncesine kadar. | Open Subtitles | البحرية كانت تستخدم ذلك التردد للتواصل مع الغواصات حتى قبل نحو 10 أعوام |
| Tay Direnişi ve Çinli mutemetlerle iletişime geçmek için bunu kullandın. | Open Subtitles | أنت إستخدمت هذا للتواصل مع المقاومة التايلاندية و حلافائهم الصينيين المُموّلين لهم |
| Bundan sonra benimle iletişime geçmek için bunu kullanmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجك أن تستخدمي هذا للتواصل معي من الآن فصاعدا |
| Bizimle de konuşmaya çalışıyordu. - Seninle iletişime geçmek istiyordu. | Open Subtitles | إنه يحاول التحدث معنا ويحاول التواصل عبرِك |
| Onunla iletişime geçmek için o kadar çaresiz kaldım ki gurur duymadığım bir şey yaptım. | Open Subtitles | وكنت يائسا جدا و أريد التواصل معه و فعلت شيئا لست فخورا به |
| Benimle yeniden iletişime geçmek için restoranıma geldiğini sanıyorum. | Open Subtitles | كما أفترض زارني ليعيد علاقتي بيني وبينه |
| Ya sen yokken seninle iletişime geçmek isterlerse? | Open Subtitles | ماذا لو إحتاجوا إلى الإتصال بكِ وأنتِ مسافرة؟ |
| Paranoyak insanlarla iletişime geçmek için ideal. | Open Subtitles | إنها طريقه مثاليه للتواصل مع أحد مجنون بالشك |
| Dünya'nın yörüngesindeki Volm kalyonları bulduğumuz tüm milislerle iletişime geçmek için elinden geleni yapıyor fakat bizim teknolojimiz dahi sınırlı durumda. | Open Subtitles | سفن الفولم بمدار الارض يقومون بجهدهم للتواصل مع كل مجموعة نعثر عليها |
| Biz de, onunla iletişime geçmek için yeni bir imana, yeni bir yönteme ihtiyacımızın olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | لذا تقرر ايجاد ايمان جديد طريقة جديدة للتواصل معه |
| Geri döndüğümüzde onunla iletişime geçmek için kullanabileceğimizi sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن بوسعنا استخدامه للتواصل معه حين نعود. |
| Bir oyuncu sizinle iletişime geçmek istiyor. | Open Subtitles | "لاعب آخر استخدم بطاقة اتّصال للتواصل معك" |
| Kiminle iletişime geçmek için? | Open Subtitles | تجدين طريقه اخرى للتواصل مع من ؟ |
| Acil durumlarda iletişime geçmek için kullanıyorlardı. | Open Subtitles | طريقة للتواصل في حال حدوث طارئ. |
| Bizimle de konuşmaya çalışıyordu. - Seninle iletişime geçmek istiyordu. | Open Subtitles | إنه يحاول التحدث معنا ويحاول التواصل عبرِك |
| Onunla iletişime geçmek için o kadar çaresiz kaldım ki gurur duymadığım bir şey yaptım. | Open Subtitles | وكنت يائسا جدا و أريد التواصل معه و فعلت شيئا لست فخورا به |
| Belki de iletişime geçmek isteyebileceğin, merhum yakınların vardır. | Open Subtitles | ربما يكونُ لديك شخصاً عزيزاً ميتاً تريدُ التواصل معه |
| Benimle yeniden iletişime geçmek için restoranıma geldiğini sanıyorum. | Open Subtitles | كما أفترض زارني ليعيد علاقتي بيني وبينه |
| California' daki ailenden kimseyle iletişime geçmek zorunda olmadığımıza sevindim. | Open Subtitles | نحن سعداء أننا لم نضطر إلى الإتصال بأي فرد من عائلتك في (كاليفورنيا) |