Buraya, bir mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأوصل لك رسالة. |
Kavga etmeye gelmedim. Bir mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | لمْ آتِ للقتال بل لأوصل رسالة |
Bir mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأوصل رسالة. |
Kralın küçük yardımcısı mesaj iletmeye mi yoksa düştüğüm durumu zevkle izlemeye mi geldi? | Open Subtitles | ألم يستطع الملك المجيئ لتوصيل الرسالة ؟ أم أنك جأت هنا للشماتة ؟ |
Benim adım Kaptan Ichabod Crane. General George Washington'un emri üzerine Benjamin Banneker'e mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | اسمي هو كابتن ايخابود كران انا هنا بناء على اوامر جنرال جورج واشنطن لتوصيل رسالة لبينجمين بانيكير |
Burada ne işin var? Bir mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لتوصيل رسالة |
Dinle, buraya bir mesaj iletmeye geldim. | Open Subtitles | اسمع، أنا هنا لتوصيل رسالة لك |