Değil, bununla ilgilenmediğimi sana söylemiştim. | Open Subtitles | كلا، سبق وأن قلت لك أنا لست مهتمة بهذا المجال |
Şimdi de gelmiş gerçekten meşgul olduğumu mu yoksa seninle ilgilenmediğimi öğrenmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | والآن تريد أن تتأكد وحسب ما إذا كنت منشغلة حقاً أم لست مهتمة بك |
Yeniden teklif ederse ilgilenmediğimi bildiğinden emin ol sadece. | Open Subtitles | إذا طلب مُجددًا، تأكدي فحسب أن يعرف أني لست مهتمة |
Kocam artık onunla neden ilgilenmediğimi merak ediyor. | Open Subtitles | وزوجي يتسأل لما لست مهتمه به بعد الان |
Eğer her şeyi dinleseydin ve bir saniyeliğine ağzını kapatsaydın onunla hiç ilgilenmediğimi bileceksin. | Open Subtitles | لو كنت استمعت لنا واغلقت فمك لثانيه... لكنت عرفت انني غير مهتمه به على الاطلاق . |
Ona ilgilenmediğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أننى لست مهتمة... و بعدها ساء الأمر؟ |
Anne. İlgilenmediğimi söyle ona. | Open Subtitles | ماما انا لست مهتمة اخبريه بذلك ماذا كان اسمه... |
Şimdi de ilgilenmediğimi sanıyorlar. | Open Subtitles | والأن الجميع يظن بأني لست مهتمة |
-Ona ilgilenmediğimi söyle. -Tamam. | Open Subtitles | أخبره أنني لست مهتمة بالأمر |
- Liz'e ilgilenmediğimi söyledim. - Tam sana göre bir iş bence. | Open Subtitles | أخبرت (ليز) بأنني لست مهتمة - ظننت أن هذا سيكون مناسباً لك جداً - |
Hatta Los Angeles'ta önemli bir rol teklifi aldım ve acentama ilgilenmediğimi söyledim. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد تلقيت عرضاً كبير للعمل في (لوس انجلوس) وانا اخبرت وكيلي انني لست مهتمة |
Teddy'e onunla ilgilenmediğimi sadece tabloları istediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرت (تيدي) أنني لست مهتمة به أردت فقط اللوحة |
Ker-rah, Bernie Sanders'a yogayla ilgilenmediğimi söylemen gerekiyordu. | Open Subtitles | (حسبت أنني أمرتك يا (كيرا (أن تبلغي (بيرني ساندرز أنني لست مهتمة بممارسة يوغا الطقس الحار |