Ona söylediğiniz her şeyi söyledim, çocuğun yaşının uygun olduğunu, sigortanın ödemeyi kabul ettiğini, yine de ilgilenmediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرته بكل ما قلته بأن عمر ابنه مثالي للعملية وسيغطي تأمينه العملية وما زال غير مهتم |
Alexander'ın ilgilenip ilgilenmediğini anlamak çok zor. | Open Subtitles | فقط من الصعب جدا أن يقال أن الكسندر غير مهتم حتى |
İlgilenmediğini söylemen gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه يجب علينا أن نخبره بأنك غير مهتمة ؟ |
Dikkatini vermediğini ya da ilgilenmediğini sanacaklar. | Open Subtitles | متخلفة و غبية و غير مكترثة و غير مهتمة |
Ve sonra uzun soluklu ilişkilerle ilgilenmediğini açıkça belirtti. | Open Subtitles | ومن ثم أوضحت الأمر قليلاً بأنها ليست مهتمة بالعلاقة العاطفية عند بعد |
Trudy'nin seninle ilgilenmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن ترودي ليست مهتمة بك تماما |
Peki bir kızın sizinle ilgilenmediğini nasıl söylemesini isterdiniz? | Open Subtitles | حسنًا، كيف كُنت لتريد أن تخبرك فتاة بأنّها ليست راغبة بك؟ |
Doktor giderken bir araştırma görevi ile ilgilenmediğini gayet net bir şekilde belirtmişti. | Open Subtitles | انظر، الدكتور أعلنها صريحة عندما استقال انه ليس مهتماً بوظيفة الباحث |
Ve ilgilenmediğini söylüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | وتقولين بأنه غير مهتم ، صحيح ؟ |
Bay Gilroy'a teklifiyle ilgilenmediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | "أعتقد أنكَ ستخبر السيد "جلوري أنكَ غير مهتم في الإنتخابات |
İlgilenmediğini görebiliyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذا دليلا على أنك غير مهتم. |
O zaman arkadaşın olarak... ilgilenmediğini söylüyorsun biliyorum... ama ben Jordan'ı tamamen unuttum, yani eğer onu yeniden öpmek istiyorsan, yapabilirsin. | Open Subtitles | حسناً , كصديقتكِ و أعرف أنكي ستقولي أنكي غير مهتمة ... ـ |
İlgilenmediğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنكِ غير مهتمة. غير مهتمة؟ |
- Sana ilgilenmediğini söyledi. | Open Subtitles | -قالت أنها غير مهتمة . |
Ve ilgilenmediğini söyledi. | Open Subtitles | و قالت بأنها ليست مهتمة بك |
Eğer Emily için geldiysen eminim seninle ilgilenmediğini açıkça ifade etmiştir. | Open Subtitles | لو أتيت من أجل (إيملي) فقد أوضحت أنها ليست مهتمة. |
Hepinizin CIA'in Alexander'ın Maskesi'ni çalmakla ilgilenmediğini tahmin edersiniz. | Open Subtitles | ...أعتقد أنكم تعرفون أن المخابرات الأمريكية (ليست مهتمة بسرقة قناع (الإسكندر |
İlgilenmediğini söylemiş mi peki? | Open Subtitles | -حسناً، هل أخبرته أنّها ليست راغبة به؟ |
Mary ilgilenmediğini söylemiş. | Open Subtitles | وقالت أنّها ليست راغبة به. |
- Git işine! - İlgilenmediğini söyledi. | Open Subtitles | ابتعد هي قالت انها ليست راغبة - |
Howard işle yakından ilgilenmediğini açıkça söyledi. | Open Subtitles | ليس هنالك سر مخفي هوارد"... ليس مهتماً بالعمل |
Nick Burkhardt'ı tanıdığını ve bu işle ilgilenmediğini söyle gitsin. | Open Subtitles | . قولي له أنك (تعرفين (نيك بريكهارت وأنه ليس مهتماً بأي من هذا. |