"ilgim yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا علاقة
        
    • لا دخل
        
    • لي علاقة
        
    • لست مهتماً
        
    • لا شأن
        
    • علاقة بشأن
        
    • علاقة بهذا
        
    • و لن أشارك
        
    • مشتركًا بهذا
        
    • مع أن لا شيء
        
    • لى علاقة
        
    • ليس لي يد
        
    • ليس لدي أي صلة
        
    • ليس لدي أي علاقة
        
    • ليس لدي دخل
        
    Benim aklımı karıştırmağa çalışıyorsunuz. Benim bununla bir ilgim yok. Open Subtitles انك تحاول ان تشتتنى,انا لا علاقة لى بهذا الموضوع
    Tekrar söylüyorum, benim bu olayla bir ilgim yok. Open Subtitles أقول لك ، لا علاقة لي بذلك ، لم أفعل ذلك
    Ve bilmenizi isterim ki benim bununla hiçbir ilgim yok. Open Subtitles و انا فقط اريدك ان تعلمي .. اناا لا دخل لي في هذا
    Bakın, yemin ederim, benim bu işle bir ilgim yok. Open Subtitles اسمعا , أقسم بالله بأنه ليست لي علاقة بهذا الأمر
    Sayın Büyükelçi, politika ile ilgim yok. Open Subtitles سيادة السفير، أنني لست مهتماً بالجوانب السياسية
    Yemin ederim ki, benim bununla bir ilgim yok. Open Subtitles أقسمانهلا علاقةليبذلك ، لا علاقة لي بذلك
    Bay Jacobs'un ölümüyle benim en küçük bir ilgim yok. Tamamen bir delilik. Open Subtitles عليك أن تعرف أن لا علاقة لي بموت السيد"جايكوبس" ، كان عملاً مجنوناً
    Beni kurtarmak zorunda değilsin. Bu işle bir ilgim yok. Anahtarı da vermeyeceğim. Open Subtitles ليس عليك أن تنقذنى لا علاقة لى بالأمر لن أعطيك المفاتيح
    O kendi davranışlarından dolayı öldü. Benim hiçbir ilgim yok. Open Subtitles لقد ماتت نتيجة لأفعالها، لا علاقة لي بالأمر
    O ölen çocukla hiçbir ilgim yok. Open Subtitles لا علاقة لي بذلك الفتى الذي مات . على الإطلاق
    Aman abi, anam avradım olsun benim bu işle bir ilgim yok. Open Subtitles أقسم بالله لا بد لي من لا علاقة لها بهذا.
    Her ne olduysa, emin ol benim bir ilgim yok. Open Subtitles أيّا كان الذي حدث, أنا أعدك, أنه لا دخل لي به.
    Bak, benim... Benim o buldukları şeylerle ilgim yok biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أنت تعلم بأن لا دخل لي بالأشياء التي وجدوها
    Minnie sizi kızdıracak ne yaptıysa benim bununla bir ilgim yok. Open Subtitles مهما يكن ما فعلته ميني لجعلكم غاضبين فليس لي علاقة به
    Seyahat acentesi işine pek ilgim yok baba. Open Subtitles انا لست مهتماً في قطاع وكالات السفر يا ابي
    Neden bahsettiğini bilmiyorum, yemin ederim. Bununla bir ilgim yok. Open Subtitles لا أعرف عما تتحدث أقسم أني لا شأن لي بهذا
    Şunu o harf çorbanızın içine sokun o zaman. Benim o cinayetle bir ilgim yok. Open Subtitles وما شأنى بهذة الأبجدية ليس لى علاقة بشأن جريمة الأمم المتحدة
    Irkçılıkla ilgili hiçbir yolla ilgim yok. Open Subtitles . و لن أشارك فى أى فعل من أفعال العنصرية
    Syrena, benim bu işle hiçbir ilgim yok. Open Subtitles (سيرينا)، أقسم أنني لم أكن مشتركًا بهذا
    Şunu bilesin benim bu konuyla bir ilgim yok. Open Subtitles يجب أن نعرف اضطررت الى القيام به مع أن لا شيء.
    Sizi temin ederim, bu sabah gazetelere sızan şu yoklama ile hiçbir ilgim yok. Open Subtitles أؤكد لكِ ليس لي يد للاقتراع المسرب للصحيفه هذا الصباح
    Tedarikçiyle ya da içeri giren yasa dışı mallarla ilgim yok. Open Subtitles ليس لدي أي صلة توصيل أو تراهات ممنوعة تأتي من هنا
    Yemin ederim ki bununla hiç bir ilgim yok. Open Subtitles أقسم بالرب أنه ليس لدي أي علاقة بهذا الأمر
    Bak, valiye gönderilen beyaz toz dolu torbalarla ilgim yok. Open Subtitles انظر، ليس لدي دخل بتلك المغلفات التي تم إرسالها للمحافظ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more