"ilişkilendirecek" - Translation from Turkish to Arabic

• يربط
• يربطه
• لربطه

Jacs'i Debbie Smith'in ölümüyle ilişkilendirecek bir şeyler bulmamız lazım.
يجب أن نجد شيئاً ما , أي شيء يمكن ان يربط جاكس بوفاة ديبي سميث

Eğer saldırganı Grant ile ilişkilendirecek birini bulursan kurtulamaz.
لن يحدث ذلك إذا أمكننا أن نجد شخصًا يربط مطلق النار مع غرانت

Steven Avery'yi bu olayla ilişkilendirecek tek bir fiziksel kanıt yoktu.
لم يكن هناك إي دليل حسي في القضية الذي يربط ستيفي بها

Eğer onu bir şekilde eroin ile ilişkilendirecek kanıta ulaşabilirsek Bizde kendi şantajımızı yapabiliriz...
إن أمكننا الحصول على دليل يربطه بالهيروين، يمكننا أن نبتزه

Onu cinayetlerle ilişkilendirecek hiçbir kanıt bulamadım.
لا أستطيع إيجاد أى دليل يربطه بجرائم القتل

Aslında onu cinayetlerle ilişkilendirecek birşey yoktu.
لا شيء لربطه في الحقيقة إلى جرائم القتل.

Chin, bak bakalım adamı soygunla ilişkilendirecek başka şey var mı.
اذهب يا "تشين" وانظر إن كان هناك شيء آخر يربط هذا الفتى باللص.

Yüzbaşı Matthews, parmak izleri elimize geçer geçmez eyalet çapında bir insan avı başlatmak için trafik ekiplerine haber verdi. Görev gücü, Neil Perry'yi Buz Kamyonlu Katil'in cinayetleriyle ilişkilendirecek delilleri bulmak üzere karavanı karış karış arayacak.
ستمشّط قوة المهمّات المنزل بحثاً عن أيّ إثبات يربط (نيل بيري) بجرائم شاحنة الثلج

Pekala, Dave'i, Doktor Heller'la ilişkilendirecek bir şeyler ara.
إبحثي عن أيّ شئ قد يربط بين (ديف) والطبيب (هيلر)

Christie'yi bu cinayetle ilişkilendirecek kesin bir delil gerek bize.
نحتاج أن نجد شيء جازم يربط (كريستي) بهذا الموت

Kenae'yi Miko Mosley cinayetiyle ilişkilendirecek bir şeyler bulabilecek misiniz diye bakın.
،أنتم يارفاق اذهبوا إلى العقار المؤجر لنرى إن كنا سنجد أي شيء (يربط (كاناي) بجريمة قتل (ميكو موسلي

Eyalet laboratuvara 600 parça gönderiyor ve Damien, Jason Jessie'yi cinayetle ilişkilendirecek tek bir şey bile bulamıyorlar.
أرسلت الدولة 600 بنداً إلى المختبر ونتاج ذلك كله أنهم لم يصلوا لشيء ما يربط مباشرةً (ديمون), (جيسون)، و (جيسي) بمسرح الجريمة ذلك

Ama, Bay Chen'i, cinayetlerle ilişkilendirecek hiç bir şey yok elimizde.
ولم نجد دليل يربط سيّد (تشين) بالجريمة.

Duke'yi dava ile ilişkilendirecek bir şey gördüm.
لقد رايت شيئاً قد يربط (ديوك) بالجريمة

Şu ana kadar olan kundaklamalarla onu ilişkilendirecek bir bulgumuz yok.
ليس لدينا أيّ شيءٍ يربطه لأيّ من الحرائق المفتعلة حتى الآن، لذا...

Masuka onu Vogel cinayetiyle ilişkilendirecek bir şey bulmuş mu?
هل وجد (ماسوكا) أيّ شيء يربطه بمسرح جريمة (فوغل)؟

Diyorum ki onu bombalarla ilişkilendirecek bir parça kullanışlı delil bile yok.
و لا حتى قصاصة من الدلائل لنستخدمها لربطه بالتفجير