| Faz teknolojisi hakkında bilgilerim için mi, yoksa halkla ilişkiler için bir kukla olarak mı. | Open Subtitles | معرفتي بتقنية طور المادة أو في دعمك للعلاقات العامة ؟ |
| Bunun Halkla İlişkiler için harika bir fırsat olduğunu düşündük dolayısıyla gazetenden bir muhabir ayarladık röportaj yapacak, takımın bir kaç fotoğrafını çekecek. | Open Subtitles | نعتقد أن هذه فرصة عظيمة للعلاقات العامة لذا رتبنا مع مراسلة من المجلة لتأتي من أجل المقابلة، تلتقط بعض الصور للفريق |
| Bunu duyduğuma sevindim. Bocelli de iyidir, fakat sadece tek gecelik ilişkiler için. | Open Subtitles | يسرني سماع هذا. "بوتشيللي" جيد أيضاً و لكن فقط للعلاقات التافهة التي تدوم لليلة واحدة |
| Bu da ilişkiler için zamanım olmadığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا... هذا يعني أني لا أملك متسعاً من الوقت للعلاقات |
| İlişkiler için kask yasası çıkarmalılar. | Open Subtitles | عليهم تصميم خوذة للعلاقات |
| Bu halkla ilişkiler için bir kabus. | Open Subtitles | ذلك كابوس للعلاقات العامة. |
| Bu ilişkiler için yaptığım bir ibre hareketi de. - Güzelmiş. | Open Subtitles | إنها محاكاتي للعلاقات هذا جيد |
| - Halkla ilişkiler için mi? | Open Subtitles | للعلاقات العامة ؟ |