"ilişkilerinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • علاقتهم
        
    • علاقتهما
        
    • العلاقات
        
    • لعلاقات
        
    • علاقاتك
        
    • لعلاقتهم
        
    • العلاقة بينهما
        
    Andrew ve Zelda ilişkilerinin bu noktalarında birbirlerinin en iyi arkadaşları değiller. Open Subtitles أندرو وزيلدا على الأقل عند هذه المرحلة في علاقتهم ليسوا بأفضل أصدقاء
    Görünüşe göre fiziksel ilişkilerinin özel detaylarını hiçbir yerde bulamadığım bloguna koymuş. Open Subtitles الظاهر أنه نشر تفاصيل حميمية عن علاقتهم الفيزيائية في مدونته التي لم أجدها في أي مكان
    İlişkilerinin mükemmel olduğu söylenemez. Open Subtitles ثم تندفع من شرفته فى الليلة التالية علاقتهما لا تترك شيئا ليرغب فيه
    Burada iki meslektaş iş ilişkilerinin sınırlarını öğreniyor. Open Subtitles لدينا هنا زميليّ عمل يعرفان حدود علاقتهما المهنية
    Ne yani, şimdi de iş yeri ilişkilerinin dişseli mi oldun? Open Subtitles مهلاً ماالامرإذاً, هل انتِ معالجة العلاقات الشخصية في محل العمل الآن؟
    Başka bir tezimiz de insan ilişkilerinin ancak... tam bir eşitlik ortamında yeşereceğidir. Open Subtitles الفائدة الاساسية تقول انى العلاقات الانسانية لابد ان تزدهر في جو المساواه الشامل
    Karmaşık gey ilişkilerinin Peter Travers'ıyım ben. Open Subtitles أنا (بيتر ترافيرس) لعلاقات الشواذّ المعقّدة.
    İlişkilerinin normal süresinin yaklaşık beş katı olduğu düşünüldüğünde beş gün sana sonsuz gibi gelebilir ama bana güven, bu seni uzman yapmaz. Open Subtitles أوافقك أن 5 أيام قد تبدو بالنسبة لك زمناً طويلاً بما أنها 5 أضعاف الوقت الذي امتدته أي من علاقاتك السريعة
    Eğer arkadaş ya da sevgililerse ilişkilerinin resmi bir kaydı olmayabilir. Open Subtitles تعرف,ان كانوا مجرد أصدقاء أو أحباب قد لا يكون هناك سجل رسمي عن علاقتهم
    Araplar, acımasız Arabistan çöllerinde... hayatta kalmalarını sağlayanın, onların develerle olan ilişkilerinin olduğunu asla unutmadılar. Open Subtitles لم ينسَ العرب أبداً أن علاقتهم مع الجمل مكنّتهم من البقاء في صحاري شبه الجزيرة صعبة المعيشة في المقام الأول
    Onların ilişkilerinin tamamen adamın kafasında olduğundan eminim. Open Subtitles أنا متأكد أن علاقتهم موجوده بشكل كامل فى مخيلته
    İlişkilerinin karşılıklı olduğunu nereden bilebiliriz? Open Subtitles كيف يمكن أن نعرف حتى إن كانت علاقتهم بالتراضي؟
    Bu tuhaf çünkü ilişkilerinin benim için sorun olmadığını söylemiştim. Open Subtitles وهذا غريب إذ أنّني أخبرتُكَ أنّني بخير حيال علاقتهما
    Buna rağmen, çatı katı satın almak istemesi ilişkilerinin sandığım kadar ciddi olmadığı anlamına gelebilir. Open Subtitles مع أنّ حقيقة رغبتها في شراء شقة علوية قد تعني في الواقع أنّ علاقتهما ليست جادّة بالقدر الذي تصوّرتُه
    İlişkilerinin, düşman ile arkadaşlık etmek tarafı beni bayağı endişelendiriyor. Open Subtitles أنا قلق إلى حد ما بكل ذلك التآخي والصداقة مع العدو من علاقتهما.
    Muhtemelen seneler boyunca sürüp ilişkilerinin geri kalan her anını etkileyecek. Open Subtitles وربما يدوم لسنوات ليفسد كل لحظةٍ من لحظات علاقتهما
    Ve biliyorum ki Amerika - Çin ilişkilerinin bir hukukçuya ihtiyacı yok. TED وأعرف العلاقات الصينية الامريكية لا تحتاج محامياً اخر
    Bu ankette insanlar kendi mutlulukları için en önemli olanın sosyal ilişkilerinin kalitesi olduğunu söyledi. TED وأجمع الناس على أن الشيء الأهم في سعادتي هو العلاقات الاجتماعية الجيدة.
    Sizlerle, okumanın bize nasıl güçlü insan ilişkilerinin olduğu paylaşılabilir bir dünya verebildiğini konuşmak istiyorum. TED أودُ أن أتحدث إليكم عن كيف يمكن للقراءة أن تمنحنا عالماً مشتركاً، من العلاقات الإنسانية القوية.
    İnsan ilişkilerinin tarihinde bu aptallığın bir eşi yok. Open Subtitles لم تحدث مثل هذه السخافة في كل تواريخ العلاقات الأنسانية
    Erica söyler misin; bugün olan bu trajediden sonra insanlar ile Evo'ların ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsun? Open Subtitles "اخبريني يا (إيريكا)، بعد مأساة اليوم، فأي مستقبل تتوقعيه لعلاقات البشر والمتطورين؟"
    İlişkilerinin hep gizli bir amacı vardır. Open Subtitles علاقاتك دائماً لديها دوافع خارجية
    İlişkilerinin dayanak noktasının bir işareti de cinsiyetlerin görünüşte oldukça benzer olmasıdır. Open Subtitles ثمّة دلالة أن هذا هو الأساس لعلاقتهم بأن تلك الأجناس متشابهة بصور عامة في المظهر
    Belki de ilişkilerinin sıradanlaşmasından korkuyorlardı. Open Subtitles و ربما كانا يخشيان فقط من أن العلاقة بينهما قد أصبحت مثل باقى العلاقات بين الآخرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more