- şimdi, benim yaklaşımıma katılmıyorsan firma ile ilişkinizi kopartmakta tam anlamıyla özgürsünüz. | Open Subtitles | والآن إن كنت لا تتفق مع منهجي فلك الحرية التامة بقطع علاقتك بالشركة |
Caitlin ilişkinizi nasıl romatize edersin. | Open Subtitles | انا لا اعلم كيف ستسعى الى جعل علاقتك رومانسيه مع كيتلن |
Bayan Johnson'la eski ilişkinizi nasıl tanımlıyorsunuz? | Open Subtitles | كيف كانت علاقتك مع ملكة جمال جونسون ايام العز؟ |
Bak, kız belli ki ilişkinizi bir üst seviyeye çıkarmak istiyor. | Open Subtitles | انظر , انها من الواضح تريد ان تأخذ علاقتكما للمرحلة التالية |
Belki de ilişkinizi yeni bir seviyeye taşımak için eşyalarını sana bırakıyordur... | Open Subtitles | ربّما يقوم بترك أشيائه عندك لأنه يريد نقل علاقتكما إلى مستوى آخر، |
İyi de siz ikiniz ilişkinizi kurtarmak istemeseydiniz gelip burada benimle oturmazdınız. | Open Subtitles | لكنك لن تكون هنا تجلس معي إن لم ترغب بإنقاذ هذه العلاقة |
Yapmanız gereken ilk şey kendiniz ile olan ilişkinizi değiştirmektir. | TED | أول شيء يجب فعله هو أن تغيروا علاقتكم مع أنفسكم. |
Frank'le ilişkinizi biliyordu. Biri bu sırrı saklamak mı istedi? | Open Subtitles | فهي تعلم عن علاقتك مع فرانك ربما أراد أحدهم الإحتفاظ بهذا السر |
eğer müvekkilimle olan ilişkinizi, iş ilişkisi olarak tanımlarsam ? | Open Subtitles | أذا وصفت علاقتك بالسيدة كول بالأحترافية؟ |
Daniel Hecht'le olan ilişkinizi anlatmakla başlayabilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تخبرينى ماذا كانت علاقتك بدانى هيشيت؟ |
O zaman Lily Marsden ile ilişkinizi tanımlarmısınız lütfen? | Open Subtitles | هل بإمكانك رجاءً أن تحدد ماهية علاقتك بليلي مارسدن؟ |
Dr. Harrison ile ilişkinizi hala kurtarabilirsiniz, fakat korkarım size karşı bakışım düzelemeyecektir. | Open Subtitles | قد تنقذ علاقتك بالطبيب هاريسون لكن أخشى أن إحترامي لك لن يستعاد |
Peki, Deacon rehabilitasyondayken romantik ilişkinizi devam ettirdiniz mi? | Open Subtitles | وكنت مازلت تمارسين علاقتك الرومانسية معه طيلة مدته في مقر إعادة التأهيل ؟ |
Tamam, o zaman ilişkinizi tartışmak için burada olmadığımıza göre ikinizle de ayrı görüşmeler yapmak iyi bir fikir olabilir. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا لن نناقش علاقتكما ربما تكون فكرة جيدة من الآن فصاعداً أن نُعيّن لقاءات منفصلة |
Gel buraya! Bu işi tekrarlamayacağız, bu yüzden ilişkinizi mahvetme. | Open Subtitles | تعالي هنا, لن تتجسسى عليها ثانية, إذا, لا تذهبى وتدمرى علاقتكما |
İlişkinizi izlerken nasıl çiçek açıp geliştiğini büyüleyici ve aydınlatıcı olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | كنتُ أريد أن أقول لكما أن مشاهدة علاقتكما وهي تنمو وتزدهر إنما هو أمرٌ ساحرٌ و منير |
Hayır, hayır, hayır. İlişkinizi tanımlamanız gerekir. Konuşmaya ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لا لا ، عليكم أن تعرّفوا العلاقة عليكم أن تتحدثوا |
Bay Williams, ölen kişiyle ilişkinizi açıklar mısınız? | Open Subtitles | السيد ويليامز سيصف طبيعة عن العلاقة مع المتوفى |
Danışmanlık prensibimiz... ilişkinizi uzatmak için cinsel bir kıvılcım yaratmak. | Open Subtitles | مبادئ الإرشاد هنا أننا نحاول إعادة إحياء البريق الجنسي في هذه العلاقة الطويلة |
Önümüzdeki beş dakika içinde, ses ile olan ilişkinizi değiştirmeye çalışacağım. | TED | على مدى الخمس دقائق القادمة فإن في نيتي أت أغير علاقتكم مع الصوت |
Bak, ürpertici doğal olmayan ilişkinizi örtmekten bıktım. | Open Subtitles | سئمت التغطية على علاقتكم القذرة والغير طبيعية |
Bayan Gold, Diane Lockhart ile ilişkinizi anlatır mısınız? | Open Subtitles | اذن. آنسة غولد ماهي علاقتكِ بـ دايان لوكهارت؟ |
Eğer ilişkinizi doğru bir şekilde büyütmek istiyorsanız, o zaman daha iyi iletişim kuracaksınız. | Open Subtitles | إذا تُريدُ حقاً علاقتكَ لنَمُو، ثمّ أنت سَتَحتاجُ لإبْلاغ المراهنِ. |
Kimse onunla olan ilişkinizi bilmiyor çünkü neticede gerçek baba kız değilsiniz, değil mi? | Open Subtitles | لا أحد يعرف بعلاقتك معه لأنكما في المقام الأول لستما أباً وإبنته، صحيح؟ |