Dean'nin ofisine onun ve Starkman'nin ilişkisinden bahseden, imzasız bir takım mektuplar gidecek, tabi ilişiğinde çok içerikli fotoğraflar da olacak. | Open Subtitles | سوف يستقبل مكتب العميد رساله من مجهول بخصوص علاقتها مع ستارك مان مصحوبه بصور للتوضيح |
Düşümdüm ki, eğer ilişkisinden kocasına bahsetmekle tehdit edersem hırsızlık suçlamasından vazgeçerdi. | Open Subtitles | بأنه إن قمت بتهديدها بإعلام زوجها بشأن علاقتها فستقوم بعدها بإسقاط تهمة السرقة |
Kont Vizakna'yla ilişkisinden emin olduktan sonra mektup yazmayı bıraktım ve kendimi kaderime terk ettim. | Open Subtitles | وبعد ان تأكدت من علاقتها مع الكوت فيزكانا فتوقفت عن الكتابة لها وأوكلت نفسي الى قدري |
Lucy Chapman ile olan ilişkisinden sonra yeni bir hayata başlamak istiyordu. | Open Subtitles | لقد كان الخطاب بشأن علاقته ب لوسى شابمان لأنه اراد ان يطويها ويبدأ صفحة جديدة فى حياته |
Ben de seninle olan ilişkisinden hiçbir şey öğrenmedi sanıyordum. | Open Subtitles | وقد اعتقدت أنه لم يتعلم شيئاً من علاقته معكِ |
Bana Randy ve Tanya'nın ilişkisinden bahsetmeye başladı. | Open Subtitles | بدأت تحكى لى كيف أن راندى وتانيا مستمرين فى علاقتهم |
Benim su filtrem onların ilişkisinden daha yaşlı. | Open Subtitles | مرشّح المياه الخاص بي عمره أكبر من علاقتهم |
"Aziz Alicia, arkasından böyle hitap ediliyor patronu Will ile yakın ilişkisinden dolayı hor görülüyor. | Open Subtitles | ـ (إليشا المبجلة) ـ كما يُطلق عليها من وراء ظهرها إن هذا ينم عن احتقار بسبب ارتباطها الوثيق برئيسها في العمل ـ (ويل) ـ |
Bugün burada Leslie Knope'un, duruşması yarın yapılacak olan, üstü Ben Wyatt'le olan ilişkisinden kaynaklanan duruşmada, belediyeyle ilgili kuralları veya kanunları çiğneyip çiğnemediğine karar vereceğiz. | Open Subtitles | نحن هنا لنحدد سواء كانت ليزلي نوب إنتهكت أي قانون يخص العمل أو القانون إلى علاقتها العاطفية |
Sakın ondan ve onun sahte ilişkisinden ders almaya cüret etme. | Open Subtitles | لا تأخذى ابدا دروسا منها او من علاقتها المزيفه |
Bn. Kramer eski kocasıyla ilişkisinden söz etti mi? | Open Subtitles | هل كانت "سيدة كرامر"َ تتناقش معاكى بشأن علاقتها مع زوجها؟ |
Size kocasıyla olan ilişkisinden bahsetti mi? | Open Subtitles | هل حدثتك من قبل عن علاقتها بزوجها؟ |
Size hiç kocasıyla olan ilişkisinden bahsetti mi? | Open Subtitles | هل سبق وأن تحدثت معك عن علاقتها بزوجها؟ |
-Dinleyin çocuklar o geldiğinde onun ilişkisinden de bahsetmeliyiz. | Open Subtitles | عندما تصل يجب أن نحدثها عن علاقتها |
Seninle ilişkisinden dolayıdır. Herhangi bir ilaçtan dolayı değil. | Open Subtitles | هو بسبب علاقته معكِ و ليس بسبب أي مخدر |
- Graham onunla olan ilişkisinden bahsetmiş miydi? | Open Subtitles | هل أخبرك غراهام أي شيء عن علاقته معه؟ |
..çalkantılı ilişkisinden bahsetmiyorum bile, | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر علاقته العاطفية الجامحة |
İkincisi, ilişkisinden emin değildir. | Open Subtitles | ثانياً, هؤلاء يريدون علاقتهم معترف بها |
Sanırım ilişkileri, iş ilişkisinden zevke dönüştü. | Open Subtitles | "اعتقد ان علاقتهم تحولت من العمل للمتعة " |
Aralarında altı tescilli patent ilişkisinden fazlası olduğunu buna termal anti-nöron projesinin de dahil olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن هناك في علاقتهم أكثر من ست براءات إختراع مسجلة بما في ذلك واحدة تغطي مضادات النيوترونات الحرارية... |
Bay Delfino'yla olan ilişkisinden dolayı. | Open Subtitles | بسبب ارتباطها مع السيد (ديلفينو)، |