"ilk fırsatta" - Translation from Turkish to Arabic

    • في أول فرصة
        
    • في أقرب فرصة
        
    • الفرصة الأولى
        
    • عند أول فرصة
        
    • عندما أستطيع
        
    • أقرب وقت ممكن
        
    • في أقرب وقت
        
    • عندما تقدر
        
    • حينما تستطيع
        
    • توفر الفرصة
        
    • بأول فرصة
        
    • أول فرصة تسنح
        
    • أول فرصة سنحت
        
    • ينتهز أول فرصة للإنقضاض
        
    • في أول فرصه
        
    İlk fırsatta da laf etmekten fazlası olur... çünkü buraya gelmek%90 onun fikriydi. Open Subtitles وأكثر من الكلام في أول فرصة فهو من اقترح فكرة المجيء إلى هنا
    Daha önce müttefiklerine verdiğin sözleri bozdun ve ilk fırsatta onları öldürdün. Open Subtitles لقد خنثت وعودًا لحلفاء من قبل وقتلتهم في أقرب فرصة تسنح لك
    Buraya önceliklerimi değiştirmek için geldim ama ilk fırsatta vazgeçiyorum. Open Subtitles جئت هنا مقسما لتغيير أولوياتي وفي الفرصة الأولى أترك ذلك
    Bu güzelliğe rağmen Saminu bulduğu ilk fırsatta orayı terk edeceğini biliyordu. TED سامينو يعرف بأنه وعلى الرغم من هذا الجمال سيغادر عند أول فرصة يحصل عليها.
    Oraya bırakıversene. İlk fırsatta onlara göz atarım. Open Subtitles دعهم هنا ،سأنظر فيهم عندما أستطيع
    Yarın Dr. Lauren'ı tekrar arayalım ve ona ihtiyacımız olduğunu ve ilk fırsatta gelmesini söyleyelim. Open Subtitles نتصل به هذا الدكتور ونقول له ماذا يحدث وأن يأتى فى أقرب وقت ممكن ؟
    "Sevgili Müdür Barker, ben ve kocam ilk fırsatta sizinle bir görüşme fırsatı istiyoruz." Open Subtitles عزيزتي المديرة باركر أنا و زوجي نود أن نحظى بالفرصة لمقابلتك في أقرب وقت متاح لديك
    Yani sende bulduğun ilk fırsatta onunla yatağa mı atladın? Open Subtitles لذا قمت بالقفز للسرير معه في أول فرصة حصلت عليها؟
    Beni yüzüstü bıraktığı gibi seni de bulduğu ilk fırsatta yüzüstü bırakacak. Open Subtitles سيتخلّى عنك في أول فرصة تسمح له بذلك تمامًا كما تخلّى عنّي
    İlk fırsatta gidip Haliç'e yelken açağım. Open Subtitles في أول فرصة استطيع التخلص من المكتب سأذهب للإبحار حول القرن الذهبي في إسطنبول
    Beni geri ara. İlk fırsatta. Open Subtitles عاود الاتصال بي، عاود الاتصال بي في أقرب فرصة
    O iyilik timsali ilk fırsatta ötecektir. Open Subtitles ذلك المتملق شيشي بنا في أقرب فرصة تواتيه.
    O yüzden ilk fırsatta kestirip kaçacak birini istemiyorum. Çünkü kötü şeyler olur. TED فنحن لا نريد ذلك الشخص الذي يحقق مكاسبه الشخصية ويهرب عند الفرصة الأولى التي تلوح له. لأن الأمور السيئة تحدث.
    Şimdi iyi adamı oynuyorlar ama ilk fırsatta size 100 yıllık bir savaş açarlar! Open Subtitles إنهم يلعبون دور الطيبين الآن ولكن عند أول فرصة تحين لهم سيعلنون الحرب عليكم لمئة عام
    Ve evet, ilk fırsatta gelip seni ziyaret edeceğim. Open Subtitles وأجل سآتي لزيارتك عندما أستطيع
    İlk fırsatta kendi yolumuza devam etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نذهب في طريقنا في أقرب وقت ممكن
    - İlk fırsatta ara beni. Open Subtitles اتصل بي عندما تقدر
    Ned, yine ben. Bak, ilk fırsatta beni ara. Open Subtitles (نِد)، هذا أنا مجددًا، اصغ، هاتفني حينما تستطيع..
    İlk fırsatta geri beni ararsanız çok memnun olurum. Teşekkür ederim. Open Subtitles اتصل بي حال توفر الفرصة سيكون هذا عظيما، أشكرك
    Ne olacağı umrumda değil, ilk fırsatta geri döneceğim. Open Subtitles لا يهمني ما سيحدث سأعود بأول فرصة تتاح لي
    Robert Burke'ün iddiasına göre T. Rex... yavrusunu ilk fırsatta terk eden başıbozuk bir hayvandı. Open Subtitles روبيرت بورك قال أن الـ ت ركس كان وغدا يهجر أولاده فى أول فرصة تسنح له بإمكانى أن أبرهن العكس
    Bulabildiğim ilk fırsatta kendimi o evden attım. Open Subtitles . لقد خرجت من ذلك المنزل في أول فرصة سنحت لي
    Şimdi bu deyyusu bırakıp gidersek ilk fırsatta yeniden ayaklanacaktır. Open Subtitles إذا ما تركنا هذا العاهر وحده الأن فسوف ينتهز أول فرصة للإنقضاض علينا
    İlk fırsatta sana bir yavru köpek alacağım. Open Subtitles في أول فرصه .. سأجلبك لك جرواً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more