| Sabah çıkınca, ilk iş olarak beni yemeğe götürür müsün? | Open Subtitles | أول شيء أفعله عند خروجي هل تأخذني لتناول الطعام ؟ |
| Yarın ilk iş olarak o ayakkabıları istiyorum! | Open Subtitles | لكنني أريد تلك الأحذية أول شيء بصباح الغد |
| - İlk iş olarak yemeklerini yiyeceğiz. | Open Subtitles | أول شيء نفعـله ، هـو أن نأكـل من طعـامهم |
| Yarın sabah ilk iş olarak elçiliğe gidip o pulları iade etmemi söyle. | Open Subtitles | أخبرنى بالذهاب إلى السفارة أول شئ فى الصباح وتسليم تلك الطوابع |
| Hikayeni disiplin kuruluna anlatırsın sabah ilk iş olarak. | Open Subtitles | حسنا، أنت يمكن أن تروي قصّتك إلى اللجنة التأديبية أوّل شيء في الصّباح. |
| Sonuç olarak sabah ilk iş olarak sizi buradan çıkaracağız. | Open Subtitles | المختصر هو سوف نجري عملية تسريحك مطلع الصباح |
| Hatırlatta arayayım şu kelebekçileri pazartesi ilk iş olarak. | Open Subtitles | ذكرني أن أتصل بشركة الفراشات كأول شيء يوم الأثنين |
| İlk iş olarak... | Open Subtitles | الأهم قبل المهم. |
| Rüyamda, bu sabah ilk iş olarak, sizin beni dayanılmaz derecede sıkacağınızı gördüm ve bakın... | Open Subtitles | حلمت بأنك شخص قتلني من الملل و اول شيء هذا الصباح و بالمصادفه الغريبة .. ِ |
| ...yani sabah ilk iş olarak... - Üzgünüm geciktim. | Open Subtitles | ـ بأسرع ما يمكنك ، أعني أول شيء في الصباح ـ آسفة للتأخير |
| Yardımcıma bu sabah ilk iş olarak senin evini aramasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرت مساعدتي أن تتصل ببيتك أول شيء هذا الصباح |
| Memur Jung sabah ilk iş olarak geldi ve bunu size bıraktı. | Open Subtitles | لقد جاء الضابط جونغ أول شيء في الصباح، وترك لك هذه. |
| Muhtemelen sabah ilk iş olarak buradan ayrılmamız gerek. | Open Subtitles | نحن يجب أن نترك من المحتمل أول شيء في الصباح |
| Harika, yarın ilk iş olarak masama bırakırsın. | Open Subtitles | ـ عظيم، أحضريه إلى مكتبي أول شيء صباح الغد |
| Öyleyse dışarı çıkar çıkmaz ilk iş olarak buraya mı gelmiş? | Open Subtitles | إذًا أول شيء يفعله عندما يخرج هو أن يأتي هنا؟ |
| Lütfen pazartesi ilk iş olarak meclise ahlak duruşmanızı ve sonrasında gelecek cezayı bildirin. | Open Subtitles | من فضلك ، أول شيء تقومين به يوم الأثنين هو تقديم تقرير إلى مجلس النواب في إمتداد أعمالك الخاطئة |
| Yarın sabah, ilk iş olarak danışmanını arayıp randevu almalısın. | Open Subtitles | أول شئ في الصباح أتصل بالمُستشار و حدد موعداً |
| Nedenini söyleyeyim, çünkü yarın sabah ilk iş olarak, hepsine soruyor olacağız. | Open Subtitles | سأخبرك لماذا , لان أول شئ في الصباح , سنذهب لسؤالهم جميعاً و أنا سأقوم بحصر اجاباتهم |
| Sabah ilk iş olarak öylesine şarap içmek istememem, ...hamile olduğum anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأني لا أريد أن أشرب الكحول أول شئ في الصباح لا يعني ذلك بأني حامل |
| Sabah ilk iş olarak, baş düşmanınıza rastlamaktan daha kötü bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من المرور بجانب عدوّ لدود أوّل شيء في الصباح |
| ...sabah ilk iş olarak bu melanom fabrikasını terk edeceğim. | Open Subtitles | وثمّ في الصّباح سأخر من هذا المكان المُزري أوّل شيء صباحًا، أفهمتم؟ |
| Yarın ilk iş olarak basıyoruz bu yüzden biraz adam topla. | Open Subtitles | نحن نتحرّك في أوّل شيء غدًا لذا إجمع بعض الرجال. |
| - Tamam, Beth, kapatmalıyım. Yarın ilk iş olarak seni ararım. | Open Subtitles | حناَ " بيث " سأتصل بك مطلع الصباح |
| Böylece sabahleyin ilk iş olarak programında bir yer ayırdı. | Open Subtitles | إستطاعت تفريغ مكان لنا بجدولها كأول شيء بالغد |
| Sabah ilk iş olarak bir şişe tekila açıyorsun. | Open Subtitles | تفتح زجاجة التكيلا اول شيء في الصباح و عندما تذهب للنوم |