İlk saat için bazı reklamları vardı. Okumayı unutmuşsun. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ البُقَعُ حدّدتْ لكَ الساعة الأولى وأنت نَسيتَ قِراءتهم. |
İlk saat içinde olan değil, çünkü böyle bir sürpriz olmazdı. | Open Subtitles | ولكن ليس في الساعة الأولى لأن ذلك لن يكون مفاجئا |
İlk saat bekleyerek geçer ikinci saatin ortalarına doğru hiçbir şey olmadığı için, sizi kazıklayan pisliğe lanetler okursunuz. | Open Subtitles | الساعة الأولى ضاعت كلها في الإنتظار ومنثمفي منتصفالساعةالثانية... ثم بدأنا نسب ونلعن من أتى بنا إلى هنا لأن شيئاً لم يحدث |
İlk saat, bir o bir sen içmişsiniz. İkinci saat Ted içkileri duble söylemeye başladı. | Open Subtitles | الساعة الأولى تناولتم كأساً فآخر ولكنبالساعةالثانيةبدء (تيد) وبتناول الكأس مزدوجاً |