"ilk tanıştığımızda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما تقابلنا لأول مرة
        
    • عندما التقينا للمرة الأولى
        
    • عندما تقابلنا أول مرة
        
    • أول مرة إلتقينا
        
    • عندما التقينا أول مرة
        
    • عندما قابلته أول مرة
        
    • عندما تقابلنا اول
        
    • قابلتك لأول مرة
        
    • عندما ألتقينا أول
        
    • عندما التقينا لأول مرة
        
    • حين قابلته لأول مرة
        
    • حين قابناها لأول مرة
        
    • بداية لقائنا
        
    • أول مرة تقابلنا
        
    • في أول لقاء
        
    Ama, sizinle ilk tanıştığımızda size, eğer Lux hala devletin koruması altındaysa, şartlar düzeldiğinde, onun velayetini üzerinize alabileceğinizi söylemiştim. Open Subtitles مع ذلك ، عندما تقابلنا لأول مرة أخبرتك أنه خلال وصاية الولاية على لاكس إذا تحسنت الأوضاع ، سأقترحك أنت
    İlk tanıştığımızda tesadüfen bir yıldız gibi parlayan duyarlılığı gördüm. Open Subtitles عندما التقينا للمرة الأولى ، عن طريق الصدفة ، رأيت الحنان ، وكأنه نجم مشع.
    İlk tanıştığımızda size aptalca cevap verdiğim bir soru sormuştunuz. Open Subtitles عندما تقابلنا أول مرة عندما سألتني وأجبتُكِ بطريقة بلهاء
    Bilirsin, daha ilk tanıştığımızda, sırf senin iyiliği için sarhoş olma anlayışını göstermeliydim. Open Subtitles كما ترين في أول مرة إلتقينا لم أسمح لنفسي أن أسكر.. من أجلك فقط
    İlk tanıştığımızda Vasco'nun kafasındaki boşluk daha da büyüktü. Open Subtitles عندما التقينا أول مرة , الفتحة في رأس فاسكو كانت أعمق من ذلك
    İlk tanıştığımızda, elimde sadece kendi şarkılarım vardı. Open Subtitles أعني,عندما تقابلنا لأول مرة كل ما كان لدي هو الأغاني الخاصة بي
    İlk tanıştığımızda, bana şöyle dediğini hatırlıyorum Open Subtitles عندما تقابلنا لأول مرة, أتذكر بأنك أخبرتني
    İlk tanıştığımızda esaret altındaydın ve seni serbest bıraktım. Open Subtitles لقد كنت في عبودية عندما . تقابلنا لأول مرة ، ولقد حررتك
    İlk tanıştığımızda, ilk ne düşünmüştün? Open Subtitles عندما التقينا للمرة الأولى ما الذي دار في بالك ؟
    Fakat ilk tanıştığımızda, önemli olmadığını söylemiştin. Open Subtitles ولكن عندما التقينا للمرة الأولى قلت ان هذا لا يهم
    Biliyor musun, ilk tanıştığımızda ortak bir yanımız olduğunu anlamıştım. Open Subtitles أتعرف ، لقد أدركتُ أننا بيننا الكثير من الأشياء المشتركة ، عندما تقابلنا أول مرة
    İlk tanıştığımızda bu yakışıklı prens beni korkak sanıyordu. Open Subtitles عندما تقابلنا أول مرة الأمير بوني سترلينج هنا ظنّ بأني كنتُ جباناً
    İlk tanıştığımızda senden çok hoşlanmamıştım. Open Subtitles أول مرة إلتقينا لم أستلطفك بهذا القدر
    Herneyse, Jerry, belki bu kulağa aptalca gelebilir ama ilk tanıştığımızda, adının Gary olduğunu zannetmiştim. Open Subtitles المهم، قد يبدو هذا غبياً ولكن عندما التقينا أول مرة حسبت أن اسمك كان غاري.
    Babanla ilk tanıştığımızda ondan nefret etmiştim. Open Subtitles كرهت أباك عندما قابلته أول مرة
    İlk tanıştığımızda küçük gezgin kartını oynasaydın benimle çok daha önce ilişkiye girerdin. Open Subtitles اذا أخبرتني انك كنت الرحالة الصغير عندما تقابلنا اول مرة، لأقمت معك علاقة عاجلا.
    İlk tanıştığımızda senin eşcinsel olduğunu düşünmemiştim. Open Subtitles أتعلم، لم أعتقد أنّك مثلي عندما قابلتك لأول مرة.
    İlk tanıştığımızda ona yalan söylediğim için çok kötü hissetmiştim sonrasında bugün ona yardım etmeyi kabul ettim. Open Subtitles لقد شعرت بتأنيب الضمير عندما كذبت عليه عندما ألتقينا أول مرة، لذا وافقت على مساعدته اليوم
    Mesela, ilk tanıştığımızda çok güzel bir konuşma yaptığımızı hatırlıyorum. Open Subtitles مثلاً، أذكر عندما التقينا لأول مرة وخضنا حديثاً رائعاً.
    Çok komik, çünkü onunla ilk tanıştığımızda ve senin çok şirin olduğunu söylediğimde... Open Subtitles الأمر مضحك, لأنه, تعرف... لأني حين قابلته لأول مرة و إعتقدت بأنك ظريف حين كنت في المتجر...
    Ne zamandır özür dilemek istiyordum. İlk tanıştığımızda tam bir sürtüktüm. Open Subtitles كنت أرغب في الاعتذار كنت سليطة جداً في بداية لقائنا
    Sizinle ilk tanıştığımızda, bana asıl hedefin Caroline olup olmadığını sormuştunuz. Open Subtitles سألت فى أول مرة تقابلنا فيها اذا كانت كارولين هى المستهدفة
    Mitchell'la ilk tanıştığımızda hiç çıkmadığımı ima etsem de, macera gezilerine olan ilgimi biraz abartmışım sanırım. Open Subtitles في أول لقاء لي مع ميتش ربما بالغت باهتمامي برحلات المغامرات بشكل أوحى أنني فعلااً مهتم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more