Seninle ilk tanıştığımda söylediğin gibi. | Open Subtitles | كما أخبرتني عندما قابلتك لأول مرة |
Seninle ilk tanıştığımda ne kadar sarhoş ve küstah bir pislik olduğuna inanamamıştım. | Open Subtitles | أتعلم , عندما قابلتك لأول مرة لم أصدق كم أنت سكير وغد - حقا -شكرا لك |
Senle ilk tanıştığımda, 10 ayak uzunluğunda falandın. | Open Subtitles | عندما قابلتك أول مرة كنت بطول عشرة أقدام |
Senle ilk tanıştığımda baştan beridir istediğinin müdürün sandalyesi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | عندما قابلتك لأول مرة، إعتقدت أنّ كلّ ما تطمح إليه هو منصب المدير. |
İşte o zaman, Fatima'yı düşünmeye başladım, o, ilk tanıştığımda, özel olarak görmeyi başaramadığım kişiydi. | TED | وفي هذه اللحظة بدأت أتذكر فاطمة فاطمة التي فشلت في رؤية تميزها عندما قابلتها أول مرة |
Kayınbabamla ilk tanıştığımda yüzüme yumruk attı. | Open Subtitles | أول مرة التقيت والدي في القانون، انه لكمات لي الحق في وجهه. |
Seninle ilk tanıştığımda, New York'un dikkatini çekmek için elinde harika bir hikaye vardı. | Open Subtitles | حينما قابلتك لأول مرة ."كان لديك القصة المثالية لجلب اهتمام "نيويورك |
Seninle ilk tanıştığımda, | Open Subtitles | حينما قابلتك لأول مرة |
Seni ilk tanıştığımda | Open Subtitles | عندما قابلتك لأول مرة |
Seninle ilk tanıştığımda bir hata yaptım. | Open Subtitles | أتعلم , عندما قابلتك أول مرة ارتكبت غلطة |
Seninle ilk tanıştığımda bu kadar becerikli olduğun aklımın ucundan geçmemişti. | Open Subtitles | تعرف، عندما قابلتك أول مرة لم يكن لديّ أي فكرة أنك داهية بهذا الشكل |
Seninle ilk tanıştığımda, kullanmış olduğun o laflar ve kelimeler | Open Subtitles | عندما قابلتك لأول مرة، كان حديثك غريبا |
Bununla ilk tanıştığımda, bu kadın muhtemelen yalnız ölecek diye düşünmüştüm, ama bak nerede, yanında kim var... | Open Subtitles | عندما قابلتها لأول مرة، اعتقدت أن هذه المرأة.. أنها ستموت وحيدة على الأرجح، لكن ها هي ذي وها أنت ذا |
Marguerite ile ilk tanıştığımda o bile tanıyordu ve ona bayılıyordu. | Open Subtitles | حتى "ماجريت" عندما قابلتها لأول مرة كان تعرفة وتعشقة |