"ilk uçağa" - Translation from Turkish to Arabic

    • أول رحلة
        
    • أول طائرة
        
    • الطائرة الأولى
        
    • الطائرة القادمة
        
    • في الطائرة التالية
        
    • أول رحله
        
    Pasaportu güvenli hale gelir gelmez, onu Hong Kong'a giden ilk uçağa koyacağız. Open Subtitles سوف نضعها في أول رحلة إلى هونغ كونغ حالما يصبح جواز سفرها جاهزًا
    Yarın sabahki ilk uçağa bilet aldım. 8.00'de. Open Subtitles إستطعت الحصول على أماكن .على أول رحلة صباح الغد
    Seni eve götüreceğim, musluğa bağlayacağım ve sonra da Newark'a giden ilk uçağa bineceksin. Open Subtitles وأقيدك بالأصفاد في الحمام ثم أضعك إلى أول طائرة مغادرة إلى نيويورك
    Olanları duydum, ilk uçağa atlayıp geldim. Open Subtitles لقد سمعت بما جرى فأخذت أول طائرة إلى هنا
    Genelde sabah ilk uçağa, 9:00 uçağına binerdi. Open Subtitles لقد اعتادت على أخذ الطائرة الأولى في الصباح في الساعة التاسعة
    Yarın da LA'ya dönüş için ilk uçağa bineriz. Open Subtitles وغدا، وحصلنا على على متن الطائرة الأولى يمكننا العودة الى لوس انجليس.
    İlk uçağa binmesini söyleyin. Open Subtitles أخبرها بأنّ تستقلّ الطائرة القادمة.
    Eğer kardeşin olsaydım Seoul'den çok uzakta bir yere giden ilk uçağa binerdim. Open Subtitles لو كنت شقيقك لكنت في الطائرة التالية متجها لمكان ما بعيداً عن (سيول)
    Çünkü doğurduktan sonra, seni Şangay'a giden ilk uçağa koyacağım, ve üstündeki elbisen eriyip yok olana dek, pirinç tarlalarında emekleyeceksin. Open Subtitles لأنه عندما يحدث هذا (سأضعك في أول رحله إلى (شنغهاي اعدكِ بأني سأحرص
    Yöntemlerimi beğenmiyorsan, Şili'ye giden ilk uçağa binebilirim. Open Subtitles إذا لم تعجبك طريقتي يمكنني أخذ أول رحلة إلى تشيلي
    Doğal olarak her şeyi etraflıca düşünmeden bulduğum ilk uçağa atlayıp geldim. Open Subtitles لذا ومن الطبيعي قمت بترك كل شئ وركبت أول رحلة وجدتها
    Son finalime de girdim ve bulabildiğim ilk uçağa atladım. Open Subtitles أنهيت دورتي الأخيرة، وإستقليت أول رحلة عثرت عليها
    Bu yüzden Roma'dan ilk uçağa atladım ve bir avukat tuttum. Open Subtitles لذا. سافرت على أول رحلة من روما و وكلت محامياً
    Buradan ayrılacak ilk uçağa binmek için havaalanına giderim. Open Subtitles كنت ساتجه للمطار وأستقل أول طائرة مقلعه من هنا
    Annem doğruca hava alanına gitti ve ilk uçağa bindi. Open Subtitles ذهبت أمي إلى المطار وأخذت أول طائرة للبيت
    İzlanda'ya giden ilk uçağa plan yapmadan atlayan sendin. Open Subtitles انت من اسرع بالركوب الى أول طائرة متجهه لآيسلندا بدون خطة
    Yarın beni Hindistan'a giden ilk uçağa bindir derhal. Yarın!" Open Subtitles . إحجز لي علي أول طائرة غداً إلي الهند
    - Daha güzel bir tane düşünebilirim beni nasıl her şeyi bırakıp Los Angeles'a giden ilk uçağa binmeye iknâ ettin. Open Subtitles - أنا يمكن أن أفكّر بواحد أكثر أناقة... كم أقنعتني لإسقاط كلّ شيء ويركب الطائرة الأولى إلى لوس أنجليس. تعال، سكولي.
    İlk uçağa bindi ve bana, " Elveda Kevin ", dedi. Open Subtitles وذهب مع الطائرة الأولى. "وداعا كيفن."
    - İlk uçağa binmesini sağla. Open Subtitles شاهد بأنه على الطائرة القادمة. بالطبع.
    İlk uçağa atla ve git. Open Subtitles سترحل على الطائرة القادمة
    Şu anda gülümsüyor çünkü aklından geçenin İzlanda'ya giden ilk uçağa binmek olduğunu biliyor. Open Subtitles الآن إنه يبتسم لأنه يعلم أن الفكرة الوحيدة التي في رأسك هي الركوب في الطائرة التالية لـ(أيسلندا)
    Washington'a giden ilk uçağa binecekler. Open Subtitles انهم على أول رحله الى العاصمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more