İlk yılda üç kez kaydoldu. | Open Subtitles | يدرس في السنة الأولى للمرة الثالثة |
Kayıtları ilk yılda yaptım. | Open Subtitles | لقد حافظت على السجلات في السنة الأولى |
Ağırlıklı olarak beyaz öğrencisi olan okullar toplam nüfusun %25'den az azınlık öğrencinin olduğu okullar, ticarileştirmeyi takip amaçlı bilgi toplanan ilk yılda bu okullar toplam 190 adet uyuşturucu kaynaklı uzaklaştırma vermiş. Neredeyse hepsi THC ile alakalı. | TED | ذلك أن المدارس التي معظم طلابها من البيض... والتي يوجد بها نسبة 25% أو أقل من الأقليات... في السنة الأولى من جمع البيانات المتعلقة بالاستغلال التجاري، هذه المدارس سجلت 190 من حالات الحرمان المتعلقة بالمخدرات، تقريباً جميعها للاتجار بـ"THC". |
Esperance'de ilk yılda yaptığım sadece sokaklarda yürümek oldu ve üç gün içinde ilk müşterimi kabul ettim, ilk kişiye yardım ettim bu kişi Maori'ydi(Yeni Zellanda yerlisi), garajındaki balık tütsülüyordu; bunu Perth'deki restoranlara satabilmesine yardım ettim, bi' düzen kurduk ve sonra başka bir balıkçı bana gelip dedi ki: "Maori'ye yardım eden sendin, değil mi? Bize de yardım eder misin?" | TED | ما فعلته في اسبرانس في السنة الأولى تلك هو أني كنت أمشي في الشوارع، وخلال ثلاث أيام حصلت على عميلي الأول، وساعدت هذا الشاب الأول الذي كان يُدخن السمك من المرآب، كان من الشعب الماوري، وساعدته ليبيع السمك في مطعم في مدينة بيرث ليعمل بشكل منظم، وبعدها أتي إلي صيادي السمك ليقولوا، "هل أنت من ساعد ماوري؟ هل يمكنك مساعدتنا؟" |