"ilkbahar ve yaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • الربيع والصيف
        
    Bu ters çevrilmiş biçim ilkbahar ve yaz mevsimlerinde güneşe maruz kalan yüzey alanını azaltıyor. TED الشكل المقلوب يقلل من كمية المساحة المكشوفة للشمس في فصلي الربيع والصيف.
    Tıpkı dev bir soba gibi plato ilkbahar ve yaz mevsimlerinde ısınmaya başlar. Open Subtitles كالصفيحة الحارة اللعملاقة الهضبة تسخن في الربيع والصيف.
    Önce ilkbahar ve yaz gelir... ama sonra... sonbahar ve kış. Open Subtitles أولاً يأتي الربيع والصيف وبعد ذلك... الخريف والشتاء...
    Sonbahar, kış, ilkbahar ve yaz var... Open Subtitles لدينـا الخريف، الشتاء، الربيع والصيف ...
    Ross Denizini önemli hale getiren ilkbahar ve yaz mevsimlerinde muazzam büyüklükteki buz yığınlarıyla fitoplankton ve karides benzeri canlıları taşıyarak --yakın zamana kadar-- neredeyse el değmemiş yakın kıyı ekosistemi destekliyordu. TED ولكن ما يجعل بحر الروس هاماً هو البحر الواسع من الجليد المتكسر الذي يؤمن في الربيع والصيف ثروة من العوالق النباتية والأسماك الصدفية التي تدعم ما كان وحتى فترة قصيرة نظاماً اقتصادياً سليماً بشكل أساسي للشواطئ القريبة
    Sonra yine ilkbahar ve yaz olur. Open Subtitles ثم يأتي الربيع والصيف ثانيةً
    Persephone annesinin yanına döndüğünde, Demeter çok sevinir ve bu durum da ilkbahar ve yaz olarak algıladığımız zaman dilimidir. Open Subtitles وعندما عادت (برسيفوني) إلى أمها (ديميتر), إبتهجت وهكذا كان مفهوم الربيع والصيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more