"ille de" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالضرورة
        
    • تهدمين
        
    Ayrıca, aşıyı üretmek yıllar alsa da birçok insanın yaşamının kesintiye uğraması ille de tüm süreç boyunca sürmeyecektir. TED ورغم أن اللقاح قد يستغرق سنوات لابتكاره، الأعطال التي حدثت لمعظم حياة الناس لن تدوم بالضرورة طيلة هذه المدة.
    ille de en büyüğü onaylamaz ya da en güçlüyü en hızlıyı ya da en akıllıyı bile. TED إنه لا يفضل بالضرورة الأكبر أو الأصغر أو الأسرع، أو حتى الأصغر.
    ♫ Sobule: Al onu, Julia. Sweeney: Tamam, Oprah ille de benim büyük kahramanım asla olmadı. TED جيل سوبلو :خذي الزمام جوليا جوليا سويندي: حسناً .. لم تكن أوبرا أحد أبطالي الكبار بالضرورة ..
    Para bağışlamak ve başkalarına yardım etmek ille de mutluluk getirmez. TED إنفاق المال لمساعدة الآخرين لا يضمن السعادة بالضرورة
    Bu, ille de çok fazla sayıda arabanın şeritten kolayca geçmesi anlamına gelmez, en azından her sürücü, diğer sürücülere nazaran aynı hızda gitmeyip aynı alanı bırakmadığında böyle olur. TED هذا لا يعني بالضرورة أن هناك الكثير من السيارات التي تمر عبر امتداد الطريق بسلاسة، على الأقل ليس عندما يحافظ كل سائقٍ على سرعة ومسافة ثابتتين بينه وبين السائقين الآخرين.
    Eğer insan gibiyse, ne istediği ille de verilmesi anlamına gelmez. Open Subtitles اذا هو مثل الإنسان، مالذي يريده ليس بالضرورة ما هو يجِب أنْ يكون عِنْده
    Bu sert kabuklar, içerideki küçük kurtçukların savunması için etkili görülebilir, ama ille de şart değildir. Open Subtitles هذه الأصداف الصلدة تبدو دفاعات فعّالة لليرقة الصغيرة داخلها لكن ليس بالضرورة ذلك.
    Tabii, gördük diye ille de almamız gerekmiyorsa. Open Subtitles طالما أن الرؤية لا تعني الشراء بالضرورة.
    Eşlesek bile, hikâyesini ille de hala desteklemiyor. Open Subtitles وحتى لو حصلنا على نتيجة تطابق يبقى أنه ليس بالضرورة دليلاً يدعمها
    Şekerleme yapıyorum ama bu konuşmanın ille de kötü olduğu anlamına gelmiyor bence. Open Subtitles سأخذ قيلولة لكنني أعتقد بأن ليس بالضرورة بأن يكون خطابكِ سيئاً
    Fakat bu bir efsanedir çünkü ille de sakallı, şişman ve yaşlı bir adam olacak diye bir şey yok. Open Subtitles لكن هذه مجرد خرافة أتعلمون ماذا؟ ليس بالضرورة أن يكون رجل ضخم مع لحية طويلة ليس بالضرورة أن يكون كبيراً بالسن
    İlle de tekrar birleşeceğiz demek değil bu. Open Subtitles هذا لا يعني بالضرورة أننا سنعود لبعضنا مرة أخرى
    Nen ille de ölümden sonra kaybolur diye bir kaide yoktur. Open Subtitles النين'' ليس بالضرورة'' أن يختفي بعد موت صاحبه.
    Şimdi, bu ille de uh, bize yol gösterdiği anlamına gelmez. Open Subtitles الآن, هذا لا يعني بالضرورة أنها قادتنا إلى مسار.
    İlle de binlerce dükkan olması gerektiğini düşünmüyorum Open Subtitles أنا لا أعتقد بالضرورة أنه سيكون من ألف المحلات التجارية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more