| Haklıydın. Boğazın çok fena bir biçimde iltihaplanmış. | Open Subtitles | لقد كنت محقّا،حنجرتك ملتهبة بشكل سيء جدا |
| Geri kalanına çok daha fazla iltihaplanmış ve çatlamaya daha geniş, daha eski ve daha kalıcı tıkanıklıklardan çok daha elverişli sayısız yeni tıkanıklık sebep oluyor. | Open Subtitles | تنجم البقية عن الإنسدادات المتعددة و الأحدث التي تكون ملتهبة أكثر و التي من المرجّح أن تتمزّق |
| Akciğerleri su yüzünden iltihaplanmış. | Open Subtitles | رئتاه ملتهبة بسبب الماء إنه يغرق |
| Kalbinin etrafındaki perikardiyal kese iltihaplanmış ve kalbe de sirayet etmeye başlamış. | Open Subtitles | الكيس الشغافي حول قلبها ملتهب و ذلك بدأ يؤثر على القلب |
| Sanırım sol ön taraftaki azıdişi iltihaplanmış. | Open Subtitles | أظن أن الضرس الأمامي الأيسر ملتهب |
| Genelde şiddetli iltihaplanmış basur için kullanılır ama mukozal olmayan vücut bölgelerine de iyi gelir. | Open Subtitles | ويستخدم عادة لمريض التهاب البواسير الحادّ لكنه ينفع مع اجزاء الجسم الغير مخاطيّة |
| Mektupta yazana göre akciğerleri iltihaplanmış, temiz hava gerekliymiş. | Open Subtitles | أنها مريضة بـ ... التهاب في الرئتين لذلك يجب أن تنتقل لجو أكثر لطفا واعتدالا لكنك تعملين الآن |
| O kesik iltihaplanmış gibi. | Open Subtitles | تبدو وجنتك ملتهبة |
| Çok iltihaplanmış. | Open Subtitles | إنها ملتهبة جدا |
| Evet, bu iltihaplanmış. | Open Subtitles | نعم ، هذه ملتهبة |
| Enid, safra kesen iltihaplanmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً ،(اينيد) يبدوا ان مرارتك ملتهبة بشكل مؤكّد. |
| - Gözü iltihaplanmış. | Open Subtitles | -عينه ملتهبة |
| - İltihaplanmış. | Open Subtitles | -وهي ملتهبة |
| Karaciğeri iltihaplanmış ve kısmen sarılık olmuş. | Open Subtitles | كبدها ملتهب و هي مصابة باليرقان قليلا |
| Karaciğer iltihaplanmış. | Open Subtitles | الكبد ملتهب |
| Gözü iltihaplanmış, ben de... | Open Subtitles | لديه التهاب في العين لذا لا استطيع. |
| Akciğeri iltihaplanmış. | Open Subtitles | لديه التهاب رئوي |