Bunda biraz da benim ona nekrotiz iltihaplanma var demem etkili olabilir. | Open Subtitles | ربّما ضيّعتُهُ أنا حين قلتُ له أنّ الحالة هي التهاب لفافةٍ تنخّري |
Eğer gerçekten iltihaplanma varsa o bölgelerde olmalı. | Open Subtitles | إن كان لديه التهاب حقيقيّ، فسيظهر بالأسفل هناك |
Bu da bizi dişe odaklar ve dişi bulduğun yerin çevresindeki yumuşak dokuda herhangi bir iltihaplanma ya da kanama belirtisi olmadığını gösterir. | Open Subtitles | مما يقودنا مجدداً , لسن القرش. الذي لم يظهر اي دليل على التهاب أو نزيف في محيط النسيج الناعم عندما وجدته. |
Kurşun yarasından kaynaklanan iltihaplanma geçici felce yol açmış. | Open Subtitles | إلتهاب بسبب جرح الطلق الناري هو من سبب الشلل المؤقت |
Ama yanan bölgede iltihaplanma izi yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي إشارة عن إلتهاب حول الحرق الحراري |
Birinde ciddi bir iltihaplanma var. | Open Subtitles | أخرجهم من هنا واحدة منهما تطورت لعدوى خطيرة |
Sinüslerimde iltihaplanma var ve dişçiye de görünmem gerek. | Open Subtitles | لديّ التهاب الجيوب الأنفية، وأنا ًبحاجة لرؤية طبيب الأسنان أيضا. |
Sinüslerimde iltihaplanma var ve dişçiye de görünmem gerek. | Open Subtitles | لديّ التهاب الجيوب الأنفية، وأنا ًبحاجة لرؤية طبيب الأسنان أيضا. |
Yüksek oranda yağ, düşük oranda liflle geçirilen iki hafta sonunda Afrika'daki kırsal kesimlerin bağırsak kolonlarında iltihaplanma artarken bütürik asit tuzunda azalma görüldü. | TED | بعد أسبوعين فقط على النظام الغربي عالي الدهون منخفض الألياف أظهر الأفارقة الريفيين زيادة في التهاب القولون بالإضافة إلى نقص في البوتيرات. |
Kalbi çevreleyen ince zarda iltihaplanma demek. | Open Subtitles | إنه التهاب بالغلاف المحيط بالقلب |
İltihaplanma safra kanallarının içindeyse, sklerozan kolanjit olabilir. | Open Subtitles | لكن إذا كان إلتهاب داخل القنوات الصفراويّة "التهاب الأقنية الصفراويّة المصلّب" |
Pyelonephritis. Böbrekte iltihaplanma. | Open Subtitles | ."بيلونيفريتيس" .التهاب المسالك البوليّة العلويّة والكليّة |
Hiç iltihaplanma yok Sheldon. | Open Subtitles | نعم،لا التهاب على "الإطلاق "شيلدون |
Kızarıklık, kaşıntı, iltihaplanma... | Open Subtitles | احمرار، حكة، التهاب... إنه طفح |
Eğer gerçekten iltihaplanma varsa o bölgelerde olmalı. | Open Subtitles | إن كان لديه التهاب حقيقيّ، فسيظهر بالأسفل هناك -سنقوم أنا و(كاميرون) بذلك |
Akciğerlerinde iltihaplanma var. | Open Subtitles | لديك التهاب في رئتيك |
Ve bunun anlamı iltihaplanma. | Open Subtitles | وما يعنيه ذلك أن هناك التهاب |
Unutulan sistik kanalın etrafındaki yara dokusunda iltihaplanma var. | Open Subtitles | أترين؟ لديها إلتهاب في نسيج الندبة حول بقايا قناة المرارة. |
Birinde ciddi bir iltihaplanma var. | Open Subtitles | واحدة منهما تطورت لعدوى خطيرة |